"fedailerin kalesi alamut", amin maalouf'un semerkand'ından sonra okuduğum ve zamanında otobüsten ineceğim durağı bir kaç kez kaçırmama neden olmuş akıcılıkta bir kitaptı. bu iki kitabın peşpeşe okunmasını herkes önermiş ki ben tesadüfen peşpeşe okudum. semerkand'ta figüran olan hasan sabbah'ın başrole geçtiği bir kitap bu. bir roman tadında okumak, kurgu olduğunu unutmamak lazım. bugüne kadar önerdiğim herkes en az benim kadar beğendi.