Romanda, geçmişte Mete'nin ordusunda subaylık yapmakta olan Burkay isimli bir Yüzbaşı'nın, günümüzdeki Selim Pusat kimliğine bürünerek karşımıza çıkması anlatılıyor. Selim Pusat Padişaha bağlılık yemini etmiş olan bir subaydır ve Cumhuriyet'in kurulmasının ardından, Padişaha olan bağlılığı nedeniyle ordudan atılmıştır. Geçmiş yaşamında da benzer acılar çeken Selim Pusat şuan da hala aşk ıstırabı çekmektedir.
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın...
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök, ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin: Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla, şuurunla, hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
(Sy. 133)