LÜTFEN OKUYUN!
SONUNA KADAR OKUYUN! İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor: - Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi; - Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Kibirlenen birini gördüğünde ona karşı tevazu göster.
Çünkü onun hakikati kulluktur. Böyle yapmakla ona kulluğunu hatırlatırsın. Böylece nefis hesap etmediğin bir taraftan aslına döner ve seni sever. Seni sevdiğinde sana yakın olur. Sana yakın olduğunda sana hizmet etmek ister. Ona hakikati siyasetle dinlet; bir hikaye anlat, tartışma ve diyalog esnasında bir örnek ver. Nefsi mutlaka bundan etkilenir ve gerçeği kabul eder. Bu takdirde onun öğretmeni olursun, reislik ondan sana intikal eder. Sen Allah ile hakikate ermişsin, onu da Allah’a döndürmüş olursun. Allah ancak kendisini bilenlerden alır. Çünkü bilen vermenin adabıyla edeblenmiş olur.
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
Reklam
OKUMAYAN KAYBEDİYOR...
Hz. Ömer, cami yaptırmak için bir Yahudi’nin arsasını zorla kamulaştıran, yakın dostu Şam Valisi Sad b. Ebi Vakkas’a adaleti tek cümlelik mesajla anlattı. Valiyi titreten mesajın hikayesi ise çok çarpıcı… Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir
Ne zaman günah işlemeye meyilli olsam hep bu hadis kesiti aklıma gelir
قال : فأَخْبِرْنِي عن الإِحْسَانِ . قال : أَنْ تَعْبُدَ اللَّه كَأَنَّكَ تَراهُ . فإِنْ لَمْ تَكُنْ تَراهُ فإِنَّهُ يَراكَ - Peki “ihsan” nedir, onu da anlat, dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: - “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.
şehrime gel, ruhumu tırtıkla. adımla sokaklarımı, seyralışının sürekliliğini ellerimde ikame et. “istanbul bir şiir”, demiştin. terennüm et usulca, aldırma sesin yüksekmiş yahut kısılmış. dilersen kaç sohbetimden ama benimle konuş mutlaka. bak birazdan kargalar uyanacak, kahvemi yudumlayana kadar sabret almanca hikâyeler bile anlatırım. beklerken sakın sessiz kalma. günün erken saatlerindeki şamatanı anlat, öğleyinki yorgunluğunu... gizlediğin aşkından, sıradan bir ân’ındaki ayrıntılardan bahset bana. kimsenin dinlemediği görüşlerini, kimsenin önemsemediği deneyimlerini anlat. yanlış anlaşılmak korkusuyla sakındığın şeyler, belki kitaplar ya da. sevgilim bilirsin ses bir bakıma sükûnettir ve insan insanın meskenidir. buna getirdiğin ontolojik delilleri unuttum affet. beyin tümörü biyolojisi üzerine yazdığım makaleyi ciddiyetle okuduğun gündü çünki, anlamıştım- neden birbirimizin yazgısıysak birbirimizin varoluşunu ayakta tutmayalım? hem bakarsın konuşmaya hiç ihtiyaç duymayız. zahirde zıt kutupların bâtında meğer iç içe olduğunu öyle güzel susuşundan öğrenmiştim misal. gördüğümün anlamlanacağı güne dek ağır aksak cümlelerime şefkatle bak. boşver. şehrime muhakkak gel, merhamet et boynuma.
''SENİ ANLIYORUM'' Yanılgısı!
Günümüzde bir çok insandan, üzüntü veya acı halinde “Seni anlıyorum” ifadesini duyarız. Başta bu cümle empati amaçlı bir tür iyi niyet göstergesi olarak görünebilir. Ancak psikolojik açıdan yaklaşırsak, bu cümle her zaman en iyi seçenek değildir. Çünkü böyle bir durumda Yani, birine nasıl hissettiğini biliyorum dediğinizde, karşınızdaki kişinin
Reklam
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.