Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Kızıyor musun bana? -Çok!!! - Bilmediğin şeyler var. Anlatırsam, hak verirsin belki. - Hak vermem!!! Dedem gözlerimin önünde şu an. O hep sana hasret duyarak yaşadı... Onunla aranızda bitmeyen bir garazın savaşı varsa, bil ki o savaşın yıkılan harabesi altında annemle ben kaldım. Sesi ağlamaklıydı. O da erimişti duygularının pençesine düşüp: - O acımasız terk edilişin arasında, anamla benim ne günahımız vardı, bunun izahını yapabilecek misin baba? Bir canavar vicdanı oluşturup ona tutundum yaşamak için... Ne zaman çocuğunun elinden tutup yürüyen bir baba oğul görsem, her defasında öldüm. Düşman kesildim ömrümce öylesi bir manzaraya... "Baba" diye seslenen çocuklara düşman kesildim. İşte o zamanlar sana hep kızdım... Çocukluğumu hiç yaşayamadım ben... Bazen içim ezilir bir haksızlığın karşısında ve bazen taş kesilir kalbim, acımam kimseye. Bu sebeple çokları, "dengesiz" derler... Bana bıraktığın en büyük miras, acımayı unutmam oldu. Yüreğimde hasretini duyup yollarına baktıkça, benim de vicdanım tutuldu tıpkı senin gibi. Taş kesilen yüreğimin duyarsızlığında işlediğim bütün günahlarımın sebebi sensin. Yalnız bıraktın bizi. Düşünebiliyor musun baba, her akşam yatmazdan önce anneme yalvarırdım, "Anne başımı dizlerine koy ve içinde baba olan bir hikâye anlat bana" diye. Kırmazdı, mutlaka bir hikâye bulur, anlatırdı.
Sayfa 150 - 151Kitabı okudu
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
Reklam
Kapağında köpek resmi var diye bu kitabı sana aldım. İyisi mi Bengi, acılarımız üzerinden başkalarıyla rekabete girişmeden ben eski fotoğraflarıma sinen ıssızlığı anlatayım, sen de köpeğin Sefil’i. *** Babannemle çekildigim biricik fotograf karesine dalıp gidiyorum. Hayatta olsaydı yine sabahın alaca karanlığında arayıp “ Rüyamda seni hiç iyi görmedim oğul, göğsüme bir acı saplanıp durdu, neyin var diye mutlaka sorardı. Bende yine ısrarla “ İyiyim anneciğim, Allaha şükür hiç bir sıkıntım yok “ diye yalan söylerdim. Benim bir başınalığım böyle Bengi. İstersen sen Sefil’in sefaletini anlat. Yahut sen hiç kendini yorma,bu öykü ikimizin olsun.
Sayfa 20 - Günler eskidikçe/ Muhsin Macit
Seni daha yakından tanımak istiyorum Paul. Sıradan bir yirmi dört saati nasıl geçirdiğini detaylı olarak anlatman bize yardımcı olabilir. Mesela bu hafta içindeki günlerden birini seç ve sabah uyanmandan başlayarak anlat." Danışmanlık görüşmelerinde bu soruyu mutlaka sorarım çünkü hastanın yaşa- mıyla ilgili çok sayıda değerli bilgi edinmemi sağlar.
Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssıla
Reklam
Sessizlik
"Numarayı tuşlayıp cep telefonunu kulağına yerleştirdi. Gırtlağını temizleyip sıkıntılı ve endişeli bir ses tonu takınarak, "Blythe, hayatım, mesajını aldım. Ailemle birlikte tatildeydik ve şu anda son hızla havaalanına gidiyorum. İlk uçağa atlayacağım. Bana her şeyi anlat. Ne demek kaçırıldı? Emin misin? Polis ne dedi?" Durup kadının sıkıntılı hıçkırıklarını dinledi. "Dinle beni," dedi sertçe. "Ben yanındayım. Gerekirse elimdeki bütün kaynakları zorlayacağım. Nora dışarda bir yerdeyse, onu mutlaka bulacağım."
Sayfa 16 - Pegasus Yayınları
Her sorduğumda bana faydalı bilgiler getiren o kadim soruya sığındım: "Seni daha yakından tanımak istiyorum Paul. Sıradan bir yirmi dört saati nasıl geçirdiğini detaylı olarak anlatman bize yardımcı olabilir. Mesela bu hafta içindeki günlerden birini seç ve sabah uyunmandan başlayarak anlat." Danışmanlık görüşmelerinde bu soruyu mutlaka sorarım çünkü hastanın yaşamıyla ilgili çok sayıda değerli bilgi edinmemi sağlar. Uyku, rüyalar, yeme düzeni, çalışma saatleri ve en önemlisi hastanın hayatındaki insanlar hakkında çok şey öğrenirim.
Sayfa 11
205 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.