Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün bir kaynağı mı olmalı ?"
#sessizlik#
İyilikten, saflıktan ulaşamadım kendime burada… Burası durmadan hızlanan bir kent. Burada sonsuz arzu çarpışır. Sonsuz acı… Sonsuz hırs… En başlarda ne istedim tam bilmiyorum. Ama öyle açık ve duruydu ki gördüğüm herşey, nereye ve kime baksam beni kendisine inandırıyordu. Henüz içimde bir başkası yoktu. İçimde benden ayrı, bana karşı bir ses yoktu. Gidemediğim yerleri mutlu özlerdim, çünkü gitmesem bile bilirdim ki oraları da benden bir parçaydı. Çok az ve usulca konuşulurdu. Çünkü sessizlik vardı ve ve bu sessizlikte en küçük sesler bile çabucak yayılırdı heryere. Sessizlik kutsaldı, çünkü bütün sesleri o
Reklam
Gökyüzünde bütün yıldızlar pasparlak sadece bir tanesi sönük Sen parlaklara yöneliyorsun hepsiyle kötü son bitiyor hepsi ölüyor Ama asıl olay sönükte Sönük görünmez bir yıldız ama sonsuz ve mutlu sonsuz
Çocuksun Sen
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum. Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil
Ahmet Telli
Ahmet Telli
Yaş 5: Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının, beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. Yaş 7: Meşrubat içerken gülersem, içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. Yaş 12: Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun, bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. Yaş 13: Annemle babamın elele tutuşmalarının, beni daima mutlu ettiğini
Saatlerce yürüdüğüm oluyor bazen. İstanbulun dar sokaklarında. Kalabalık yollarında. Durmadan, soluk almadan yürüdüğüm. Birden o yolun sonu denize çıkar ya. Ansızın karşında bulursun sonsuz maviliği. İçinde yankılanır martıların sesi. Rüzgâr yüzünü okşar. Huzur bulursun. Mutlu olursun. İşte sen, o yolun denize çıktığı yersin... Ümit ÜSKÜDAR
Reklam
bazen ne sonsuz cehennem korkutuyor beni, ne de sonsuz cenneti düşlemek mutlu ediyor. sonunda hiç olacağım senin her şeyin var benden ne istiyorsun
Günaydın. Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım... Appelfeld'in bir kitabında geçer: "'Daha fazla bekleyemem, vaktim yok,'' dedi. 'İnsanlar sonsuza dek zamanları varmış gibi uyuyorlar.'" Hiçbir şey sonsuz değil sevgili okur. Bu bakıma sabırsızlanmakta haklıyız. Var olun.
Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım... Appelfeldʼin bir kitabında geçer: “`Daha fazla bekleyemem, vaktim yok,`dedi. `İnsanlar sonsuza dek zamanları varmış gibi uyuyorlar.`” Hiçbir şey sonsuz değil sevgili okur. Bu bakıma sabırsızlanmakta haklıyız. (Alıntı)
Günaydın. Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım... Appelfeld'in bir kitabında geçer: "'Daha fazla bekleyemem, vaktim yok,'' dedi. 'İnsanlar sonsuza dek zamanları varmış gibi uyuyorlar.'" Hiçbir şey sonsuz değil sevgili okur. Bu bakıma sabırsızlanmakta haklıyız. Var olun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.