Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Traudel'in en sevdiği cümlelerinden biri şu: İki kişiyken yalnız olmak istemiyorum.Bu sözler, haftada hiç olmazsa bir kere benim tarafımdan canlandırılma talebini ifade ediyor.Bu cümle söylendiği zaman ben genellikle susuyorum, Traudel de suskunluğumu zaman zaman suçumu kabullenmem olarak yorumluyor.O zaman da yine susuyorum çünkü her insanın kendi içinde yalnız olduğunu, ayrıca bu yalnızlığın kötü birşey olmadığını söyleyemiyorum.Kendi içlerinde yalnız olduklarını şiddetle inkar eden bir sürü insan olduğunu biliyorum, onlardan biri de Traudel.''
''Bir kitap yazabilseydim başlıca tezi şu olurdu:İnsan felaketleri ancak izleyebilir, kavrayamaz''
Reklam
''Koşulların özgürlüğü giderek kısıtlamasına, karmaşa deniyor.Çatışmalarını çözemeyen insanlar, bu çatışmaları hiç sorgulayamadan, bir tür metafizik dehşet olarak yaşıyorlar.Birkaç saniyeden beri biliyorum ki, dehşete düşmüş bu insanlardan biriyim ben de.Ben şimdi dehşete düşmüş bir insan olarak yaşamaya devam ediyorum.Küçük bir zafiyet geçirerek hafifçe inliyorum.Aynı zamanda da en azından hâlâ düşünebildiğim için seviniyorum.Geçenlerde radyoda Bach'ın bir çello sonatını dinlemiştim.Şimdi yaşadığım dehşete, beni bu sonat hazırlamış meğer.Şu dakikaları Bach'ın bir çello sonatı gibi yaşıyorum:Hiçbir yere bağlanmadan, askıda, ezgin, muğlak, her insanın hemen kavramasına rağmen, özünde anlaşılmaz.''
8/10 puan verdi
Toplumun insanlığa dayattığı kalıplara insanın egosu da dahil olunca mutsuz olmamak elde değil. Genazıno'nun yarattığı, kafasında durmadan fikirlerin uçuştuğu bu özgün karakter, mutsuz anların içinde kıvranıp durmak yerine kendine küçük mutluluklar yaratmayı öğrenebilmiş biri. Peki mutsuzluktan mutluluğa nasıl kısa sürede geçiş yapabiliyor? Kendini tüm türlerin merkezinde değil doğanın bir parçası yaparak, gizli gerçekleri gözlemleyerek. Eğer mutluluğun dışarıda değil kendi içinizde olduğunu bilip de bunun nasıl hayata geçirileceğini düşünen biriyseniz bu kitabı şiddetle tavsiye ederim.
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,072 okunma
Televizyon insanların çaresizliğini acımasızca sömürüyor.
Ön taraftan bir köpek geliyor, arka taraftan bir motorsiklet. Köpeğin hiç sesi çıkmıyor, motosiklet korkunç bir gürültü çıkarıyor.
Reklam
144 syf.
3/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Söz Konusu kitapsa emeğe saygı der susarım lakin ben bu romanı pek sevemedim :( Üzgünüm Yazar. Sanırım fazlaca gözümde büyüttüğüm için olacak. Farklı bakış açısı katamadı bana!
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,072 okunma
İnsan, neşenin yerine üzüntüyü seçmeyi pek sever. Yirmi birinci asrın hastalığı budur belki de. Ne tuhaf. Pablo Neruda, "Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim." derken bir şeyler anlatmak istiyordu aslında. Bu sabah, "bir şeyleri" anlayın da sizi mutlu edenlere koşun sevgili okur. Vakit geçiyor. Var olun. Wilhelm Genazino -
Çözünüp ayrışmaya başlamış giysiler giymeyi seviyorum. Giysilerin epriyip yıpranması sayesinde kişi ( hızlıca ve kabaca düşünürsek) kendi yok oluşuna da aşina olur, giderek epriyen giysileriyle üstünde taşıdığı yok oluşu, adım adım hayatına girer. İnsanların eskimiş giysilerini atmaya bu kadar hevesli olması, lime lime olmuş giysilerin işaret ettiği o süreçleri inkâr etmelerinin bir göstergesi bana göre.
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pek çok kişinin farketmediği küçücük detayları gözlemleyerek, bu ayrıntılardan mutluluk kırıntıları yakalamaya çalışan ve sürekli hayat üzerine kafa yoran bir adamın , iç dünyasıyla, yasamıyla, işiyle ve sevgilisi ile olan iletişimin anlatıldığı kitapta, ana karakterin sevgilisinin, çocuk sahibi olmak istemesiyle altüst olan hayati ve bunun neticesi olarak her şeyi sorgulaması ve hesaplaşma içine girmesi anlatılıyor.Yazarın üslubunu cok sevdim, keyifli bir kitaptı.
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,072 okunma
Reklam
Her zamanki gibi, beni benden başka umursamayan yok.
Kafeye bir trompetçi geliyor, plastik poşetini bir direğe asıyor ve insanların önünde durup çalmaya başlıyor. Beni şaşırtan, trompetçinin bir, trompete pek hakim olmadığını, iki, derdinin trompet çalmak değil dilenmek olduğunu bu kadar çabuk açık etmesi.
Sıkıntı
Sıkıntı, aslında kimsenin görmek istemediği kadar açık davranmaya zorlar bizi.
İnsanlar yaşıyorlar gerçi ama kafeslerindeki üzgün hayvanat bahçesi hayvanları gibi, bir zamanlar yurtları neresiydi, unutmuş gibiler.
Ayrıntı Yayınları
Bir kadın hayattan hoşlandığı zaman daha da güzelleşir.
Ayrıntı Yayınları
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.