Bir adam bedeniyle mutluyken, yeteri kadar yiyeceği, içinde yaşayacak güzel bir evi varken müziğe, şiire, edebiyata, resme, sanata ilgi duyar. Artık yeni bir açlık yükselmektedir. Bedensel ihtiyaçlar doyurulmuştur, artık psikolojik ihtiyaçlar yükselmektedir. İhtiyaçlarda hiyerarşi vardır: İlk önce beden; bu temeldir, benliğinin zemin katıdır. Zemin kat olmadan birinci kat var olamaz. Bedensel ihtiyaçlar doyurulduğu zaman psikolojik ihtiyaçlar doğar. Psikolojik ihtiyaçlar da doyurulduğu zaman, spiritüel ihtiyaçlar doğar.
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur."
.
Bazıları giderken acı bırakır, bazıları aşkı atar arkasına. Tutumaz kendini bazıları, sever, sevmeyi sever ve seni sever. Sen tutarsın kendini ve tutuşun gururundan değildir, sadece tutman gerekir.
.