Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2020 Senesinde En Beğendiğim Kitaplar ve Filmler
2020 de okuduğum kitaplar ve izlediğim filmler arasında en beğendiğim kitapları ve filmleri sizin için naçizane fikrim olarak paylaşmak istiyorum.Tabi herkesin düşünceleri, hayat anlayışı ve sevdiği şeyler değişebilir.Belki sizin içinde yararlı olur bu paylaşımım.Öncelikle malumunuz korona döneminde çok fazla evde durmak durumunda olduğumuz için genelde kitap ve film konusunda yoğun ve bu açıdan baktığımızda çok faydalı ve yararlı bir yıl oldu diyebilirim bu sene benim için.Gelecek sene umut ediyorum ki hem ülkemiz hem de kendimiz açısından daha umut dolu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl olur, özellikle de salgınsız ve mutasyonsuz. Sıralamalar bu arada beğeni sırasına göredir.Umarım beğenirsiniz. Kitaplar 1 - İki Şehrin Hikayesi (C.Dickens) 2 - Beyaz Gemi(C.Aytmatov) 3 - Madame Bovary(G.Flaubert) 4 - Fareler ve İnsanlar(J.Steinbeck) 5 - Babalar ve Oğullar (Turgenyev) 6 - Beyaz Diş(J.London) 7 - Kuyucaklı Yusuf(S.Ali) 8 - Kiralık Konak(Y.K.Karaosmanoğlu) 9 - Kaplumbağalar(F.Bayburt) 10 - Fatih Harbiye(P.Safa) Filmler 1 - The Invisible Guest 2 - Parasite 3 - 7.Koğuştaki Mucize 4 - The Devil All The Time 5 - Durante La Tormenta 6 - Joker 7 - Knives Out 8 - Fractured 9 - True Story 10 - Run
Bir arkadaş, "kitap okumayı seviyorum ama ikinci sayfadan sonra uykum geliyor, gözlerim yazıları çift görmeye başlıyor, o yüzden bırakmak zorunda kalıyorum. Ne yapmalıyım?" diye sormuş bana. Ben de sözleri olmayan, hafif müzik dinlemesini önerdim, naçizane fikrim olarak. Kimisinde bu, kitaba odaklanmayı zorlaştrıyor, müziğin ritmine uydukları için. Bunu uygulayıp, verimli sonuç alanınız var mı? Ya da daha farklı teknikleriniz?
Reklam
Bence birileri müslümanlara ait olan simgeleri, yaşayış tarzını ve düşünceleri müslümanların gözünde kötü bir pozisyona getirmek istiyor. Bir şeyleri görerek, duyarak bir fikir oluşmuş kafamızda. Bunun bir plan olduğunu, ve amaçlarının bizi İslâmdan soğutmak olduğunu düşünürsek belki fikrimiz değişir. "Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır" diyor Peygamber Efendimiz. Şimdi bizim inanmayanlardan bir farkımız olması gerekiyor. Ve bu fark da İslami yaşayış tarzımız olmalı bence.(naçizane fikrim)
En iyi kitap tavsiyesi romanlarda olur, Dostoyevski Puşkin'i önerir, Livaneli Yaşar Kemal'i, Jack London ise John Locke'ı. Naçizane fikrim.
Televizyon izlemiyor olsamda tüm arama motorlarının karşıma çıkardığı, haberdar olmam için canhıraş çabaladığı bir haber var:Ahmet Kural, Sıla'ya şiddet uyguladı! Hemen her saniye bir erkek, bir kadına şiddet uyguluyor. Bunun ülkemizdeki yansımaları da şöyle oluyor genelde -Dövdüm ama az dövdüm sadece kolunu sıktım -Ya vurmadım bile itiştik, sonra duvara çarpıldı -Dövmek istemedim ama çileden çıkardı sor bir niye dövdüm. Dövdüm demek daha kolay gelir böylelerine, çünkü içten içe kendilerini kol sıkmakta, saç çekmekte haklı görürler.Dikkat çekmesi gereken kelimeler kendini haklı bulmak ve hakkı olduğunu hissetmek!. Ama nedense, "ben dövüldüm" diyebilmek kadar haklı bir isyan, bu kadar cesurca dile getirilemiyor. Ama zaten, bana vurdu diyebilsende suçlu olursun.Neden mi ? Çünkü toplum olarak genlerimize merak ve önyargı tohumları serpilmiş. Konuşsan, susmasan derler ki: -Gör bak ne yaptı -kime kuyruk salladı -kim kimi ortada bir şey yokken döver.. Sussan, korkup diyemesen bu defa da: -Aranıyor işte, bile bile katlanmış -Demek ki bir menfaati vardı onunda -Suçunu biliyor demek ki Hep demek ki işte.. Bu demek ki'lerin çözümü nedir ? Eğitilmek mi yoksa tedavi mi ? Bana göre bunun eğitim düzeyiyle değil ahlak düzeyiyle ilgisi var. Ve en çok ebeveyn olmakla ilgisi var. Kadın ya da erkek, tahammülsüz, kendine saygısı, değeri olmayan çocuklar yetiştirmekten vazgeçmek lazım.. Nacizane fikrim.. Umuyorum taşlanmam....
Çoğu ailenin karışmadığı evliliklerde var ama ona rağmen yürümüyor artık.Evliliğin tanımını şöyle yapabilirim nacizane fikrim evlilik ateş gibidir her iki tarafta odun atıp ateşi harlamazsa (kaliteli zaman geçirme,özenme,ilgi,saygı vs.) o ateş söner. "Hikaye bu ya timsahla fil birbirlerine aşık olup dillere destan bir şekilde evlenmişler. İki sevgili evlendikten sonra, birbirlerine kendileri için "en değerli" olanı verme yarışına girerler. Timsah gölden en güzel balıkları çıkarıp sevgilisi file ikram eder. Fil de pek sevdiği yeşil yapraklarının en tazelerinden çırpıp sevgilisinin önüne atar. Fakat sonuç hüsrandır. Otçul olan fil için balıklar, etçil timsah için de tazecik yapraklar hiç de değerli değildir. Çift, sonunda anlar ki, herkesin kendisi için "en değerli" olanı vermesi iyi niyetli ancak teknik olarak yanlış bir davranıştır; hem iyi niyetli hem de teknik olarak doğru davranış eşi için "en değerli" olanı vermektir. Sonuç olarak, fil timsaha hortumuyla tuttuğu ve zaten yemeyeceği balıkları, timsah da gölün dibinden kopardığı ve zaten sevmediği tazecik yosunları vermeye başlar. Mutlu olurlar; çünkü birbirlerini anlamaya vakit ayırmışlardır. İkisi de "Ben elimden geleni yapıyorum ya!" savunmasına girmemiştir." Ateşin sönmemesine en güzel örnek bu hikayedir.Çoğuna sor nedenlerini kendilerinin dahi hatırlayamadığı boşananlar var.Eften püften yere inat,ego vs.hayatı biz kendi kendimize zorlaştırıyoruz.Mutlulukla kavga halindeyiz bu dünyaya mutlu olmaya gelmediğimizi idrak etmeye başlayınca mutlu olmaya başlarız :) Neyse bu konu çok su götürür bunca zaman en uzun yorumum bu oldu.
❃Kübra❃

❃Kübra❃

@Kubraozturkk11
·
11 Şubat 23:27
SİZCE
birçok evliliğin sonlanmasının en büyük sebebi aileler oluyorlar.
Reklam
Allah lafzına tanrı denmesine karşıyım naçizane fikrim nokta
Naçizane fikrim...
Bana göre sevgiyi ve kıymet bilmeyi sadece 1 güne sığdırmak acizliktir. İnsan, kadınların / erkeklerin, annelerin / babaların, işçilerin / öğretmenlerin ve daha nicelerinin kıymetini her zaman bilmelidir. Bu saçma günlerin hiç kimseye bi getirisi olmuyor (satıcılar dışında ☺️). Kimse sevmediği birini bu günde sevmeye başlamıyor, kimse bu günlerde birilerinin kıymetini bilmeye başlamıyor. Eğer böyle olsaydı kadınlar gününde kadın cinayeti, sevgililer gününde sevgili cinayeti, öğretmenler gününde öğretmene şiddet, tıp bayramında doktora şiddet (bu örnekleri artırabiliriz) olayları yaşanmazdı. Ne mutlu sevdiğinin kıymetini her daim bilene... Vesselam...
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.