Sosyalistlik ile ilgili düşünceler.
“Sosyalistlik desatiri İslâmiyet’in esasatını bozamaz. Şu medeniyet-i sefihe bozuyor, hem çok pahalı düşüyor.”1 Bediüzzaman bunu mealen şöyle açıklıyor: Medeniyet-i hazıra çok cazibedardır, çok aldatıcıdır, çok donanımlıdır. O sihirli kadın kendini din, namus ve fazilet karşılığında satıyor! “Sosyalistlik ise basit, sade bir hayatı takdim ediyor. Ona mukabil kimseyi dininden, imanından, namusundan büyük bir hisseyi feda etmek icbar etmediği gibi, kimse de kendinden mecburiyet hissetmez.”2 Bediüzzaman bir misal ile meseleyi daha da açmış: “İki adam: Birisi seni müşaşaa, cazibedar, eğlenceli bir ziyafete teşriflerle davet eder; diğeri sade bir yerde, basit bir çorbaya seni çağırır. Birincisine, değil cemaat, sünnet, belki namazı da terk edersin gidersin. İkincisine, sünneti de terk etmezsin. Birincisi medeniyet, ikincisi sosyalistliktir.”3
Namazi küçük görenin su hayatta daha büyük meselesi kalmamistir.
Reklam
Ali b. Ebi Talib, Rasululah'ın evine gitti. Onu namaz kıtarken gördü ve: "Bu ne, ya Muhammed!" diye sordu. Rasululah (S.A.V): "Allah'ın kendine seçtiği ve pey gamberlerini gönderdiği din. Seni de bir olan Allah'a inanmaya ve ona ibadetle, el-'Lat ve el-Uzza'yı da in kara davet ediyorum." buyurdu. Ali: "Bu daha önce duymadığım bir şeyi EDu Talib'e söylemeden hiçbir şey yapamam .. " dedi. Rasulullah (S.A.V), daha peygam b e r iğini ilan etmeden onun bu sım açığa çıkarmasını hoş · görmedi ve ona: "Ya Ali, müslüman olmazsan meseleyi gizli tut .. " tenbihinde bulundu. Ali o gece bekledi. Sonra Allah, Ali'nin kalbine, müslüman olma aşkını düŞürdü. Sabahleyin Rasulullah (S.A.V)'e geldi. "Sen bana ne teklif ettin, ey Muhammed?" diye sordu. Rasulullah (S.A.V) ona: "Bir Allah'tan başka hiçbir ilah olma dığına ve onun. da ortağı bulunmadığına inanacaksın. : aı-Lat ve el-Uzza'yı reddedeceksin. Benzerlerinden u zak duracaksın." dedi. Ali söylenenleri kabul etti ve müslüman oldu. Ali, Ebu Talib'den kendisine bir zarar gelmesi korkusuyla bekledi. Müslüman olduğunu ondan gizledi. Bu crrada, Zeyd b. Harise de müslüman oldu. Yaklaşık bir ay beklediler. Ali, Rasulullah (S.A.V)'e gidip gelmeye başladı. Ali, müslüman olmadan önce de, . Rasulullah (S.A.V)'in kucağında büyümüştü. (101) Siret-i Ibn Ishak
Küçük Müslime
Bugün taklidi imanın en güzel örneğini, secdeye kapanışın en samimisini, belki de amini meleklerin aminine denk gelen "Amin" sadâsının en içtenini, salavatın en sevimlisini gördüm. Camideki o küçük kız çocuğu beni çocukluğumun anılarına davet etti, minicik elleriyle elimden tuttu ve aldı götürdü. Babaannemle teravihe gittiğim, namaz kılarken güya yorulduğum, yorulunca mola verdiğim, arkasında oturup çerez yediğim zamanlar geldi aklıma. :) Çok severdim, yarım yamalak bağladığım yazmamla, oynamayı sevdiğim tesbihimle camiye gitmeyi. Ve sıkı sıkıya tuttuğum bir poşet çerezim de yanımdan eksik olmazdı.Sanırım uslu bir çocuktum.Tembihleri de dinlerdim, dökmeden yerdim. :) O günlerimi hayal edince yanı başımda (patır kütür ama bir o kadar şevkle:) secdeye giden saf arkadaşıma verecek çikolata veya topitopun cebimde bulunmayışına üzüldüğüm bir an oldu. Anladım ki şirin bir saf arkadaşına sahip olmak an meselesi.Tedarikli gitmek gerekiyor. :) Şuraya iki satır bir şey yazayım demiştim ama çok satır olmuş. :) Velhasıl kelam camide çocukları görmek o kadar güzel bir duygu ki. Onlara karşı daha fazla hoşgörülü olalım, güzel bakalım güzel görelim ki onlar da hep gelsinler; minicik ayakları yanımızda iz bıraksın, o incecik sesleri, şen gülüşleri camilerin kubbesinde daima çınlasın.
Namaz İMAN meselesidir, İMKAN meselesi değil...
İbn-i Sina, ilimle iştigal ettiği dönemde hiçbir gece tam uyumadı. Gündüzleri kitap mutâlaa etmekten başka bir şeyle uğraşmadı. Çözemediği bir mesele olduğunda abdest alır, camiye gider, namaz kılar ve Allah'a o meseleyi kolaylaştırması ve kapalı yerlerini açması için dua ederdi.
Reklam
233 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.