ölmeden önce yapılacaklar listesi hazırlıyorum. yazdıkça siliyorum. geriye sadece 'mütebessim bir hâlde ölmeye çalış' maddesi kaldı. halbukî gezmek istediğim yüzlerce yer, dokunmak istediğim yüzlerce cami duvarları vardı. çölde namaz kılmak, kar ile abdest almak gibi onlarca şey yazmıştım ki tümü mânâsızlaştı. çölde namaz kılmak zorunda değilim. karla abdest almak zorunda da değilim. dünyanın en muhteşem camisini de görmem gerekmiyor. yüzümde tebessüm ile ölmeye çalışmalıyım.
tebessüm ediyorsam anlaşılsın ki bana listemin en heyecanlı maddesinden daha muazzam bir şeyler gösteriliyor.
o zaman tik atabileceksin..
Makaleler...
Evliliğin 100.000 ₺'ye çıktığı, zinanın ise 100 ₺'ye düştüğü, kiraların 1000 ₺, maaşların 2000 ₺ olduğu bu ülkede, temiz ve iffetli gençlerin azlığı ve bu durumundan dolayı temiz nesillerin az olacağı gerçeği oldukça aşikardır.
Kendini İslam'a nispet eden bazı insanların bile evlilik konusunda fazla ve aşırı dünyalık heva ve isteklerini görmemek mümkün değildir. Kapitalist dine biad ettiğinin farkına varmayan kardeşlerimiz oldukça fazladır.
Misal çarşaflı, peçeli bir bacımız evlenirken son model oturma grupları, beyaz eşyalar istemekten çekinmiyor. Eş adayının dinine, takvasına, akidesine, imanına değil cüzdanına, evine, arabasına hatta evinin kaçıncı katta olduğuna bakıyor. Namaz kılıp kılmaması sorun olmuyor hidayet veren Allah'tır deniliyor. Ama fakir bir genç geldiğinde ise, nasıl geçincez ne yaparız parasız deniliyor. Hidayet veren Allah, rızkı veren Zeus mu?
Ne zaman memurluk Allah'tan büyük bir rızık kapısı oldu?
Ne zaman diploma Allah'tan daha garanti rızık kapısı oldu?
Ne zaman Dünya hayatının güzelliği zenginliği Allah katında değerli görülür oldu?