Biraz tasavvuf yapalım. (kamp)
Bu kez önce başlığı yazdım. Neredeyse bütün iletilerimde yazdığım konu sonunda başlığı konuya göre belirlerdim.
Böyle söyleyince çok kayda değer şeyler yazıyormuşum gibi hissettirmiyor. Sadece kendimce eğleniyorum hepsi bu.
Neyse efendim. Nefs belirli çalışmalarla ibadetlerle ve terbiyelerle güçlenmeye başlar. Kişi aldığı ilhamlar neticesinde maddeden değil manadan zevk almaya başlar. Daha çok mana ile ilgilenir. Bu sebeple nefs derecelerinden birinde ayarsızlık oluşur. Aslında bu durum dinin köküdür özüdür çekirdeği merkezidir fakat bunu yeryüzünde fark etmek için de madde bedene ihtiyaç vardır. Bu sebeple orta yol olan islam dini yılda bir kez kamp düzenlemiştir.
Bu kampın adı Ramazandır. Hayda nasıl olur kamp dediğin şey şehirden uzak eğlendiğin doğayla buluştuğun akara makara yaptığın şeydir. Diye düşünürsen elbette bir noktaya kadar doğru düşünmüş olursun ama birlikte manasına bakarsak farklı bilinç boyutlarına doğru göz kırpabiliriz.
Kamp:
1.
Genellikle kent dışı bir yerde, dinlenmek, bir şeye hazırlanmak için çadır, baraka gibi eğreti barınaklarla oluşturulmuş konaklama yeri.
2.
böyle bir yerde konaklama.
"Çocuk kamp yaşamına alışamadı"
Görüldüğü üzere iki manası var bu kelimenin. Biri kamp alanı çadır falan diğeride kişinin o alana gitmesi sonucu gerçekleştirmiş oldugu eylem. Yani kamp yapmak.
Şimdi mana olarak baktığımızda. Gündelik yaşamını yaşıyorsun yiyor içiyor ibadetsiz iş güç okul devam ediyorsun. Yılda 1 ay geliyor. Bir kamp a giriyorsun. Bu kamp ta ik başta bahsettiğimiz abartılı halleri yaşaman için icat edilmiş.
∆
İngilizce hak.
İngilizce öğrenmek isteyen arkadaşlara yaptığım ve faydalı bulduğum bir alışkanlığı paylaşmak isterim.
Dünya da önemli bir olay olduğu zaman bu tüm internet sitesinde ki haber kanallarında genel de manşet olu rben de böyle durumlarda birden fazla internet sitesindeki aynı haberin nasıl farklı kelimelerle anlatıldığını öncelikle okurum daha sonra burdaki o durum ile alakalı temel kelimeleri not ederim. Daha sonra bu haberi sanki ben yazıyormuşum gibi yazarım.
Ve her kesim tarafından bedeninizin her karesinde yeniden hüküm veriliyor.
Kadın günümüzün bütün söylemlerinin temel taşı oldu. Dünyanın hiçbir işi kalmamış ve tek uğraşı nasıl bu olmuş çok merak ediyorum. Bu ay size biraz bu konudan bahsedeceğim. Kadın olmak nasıl bir şey bunu anlatacağım. Eşitlik söylemi ne kadar basit geliyor değil mi? Eşitsizlik yaşamadıkça. Çok basit bir anlatım kullanacağım bu yazıda. Birkaç
1.yıl / sensiz geçen 365 gün
Seni çok özlediğimi söyleyerek başlamak istiyorum sevgili. Her gün biraz daha özlüyorum seni; bugün dünden daha çok özlüyorum, yarın bugünden daha çok özleyeceğim. Bugüne kadar 365 farklı şekilde özlemişim seni. Keşke kendini özletmesen bana. Bu geçen sürede yaşadıklarımı anlatmayacağım sana. Zaten her 100 günde bir bunu yapıyorum. 35 gün sonra
