Herkese merhaba yeni bir kitap ile karşınızdayım. Bugün sizlere "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat" adlı kitabı anlatmak istiyorum. Yazarı Stefan Zweig olan kitabımız Modern klasiklerin arasında yer alır. Şimdi gelin kitabımızı yakından inceleyelim.
1920 yılında Fransa'da bir pansiyonda konaklayan bir grup, başına gelen bir
Saat onda; o korkunç karşılaşmanın üzerinden tam yirmi dört saat geçmişti, yirmi dört saat, inişli çıkışlı duyguların değişen fırtınasıyla öyle dolup taşmıştı ki iç dünyam sonsuza dek paramparça olmuştu.
Herkese merhaba yeni bir kitap ile karşınızdayım. Son zamanlarda kişisel gelişim kitaplarına ağırlık verdim. Bugün de size onlardan bir tanesi ile geldim. Daha önce Aykut Oğut'un kitaplarını hiç okumamıştım. Yazar kitabı, okur ile karşılıklı sohbet havasında yazmış. Bu özelliği ile okunması çok rahat bir kitap. Bazı yerlerde üslubunu
Herkese merhaba En son okuduğum ve sizlerle paylaştığım yazarın başka bir kitabını bu hafta okudum ve bitirdim. Bugün Bircan Yıldırım'ın Yaşam Terapisi adlı kitabı ile karşınızdayım.
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi bir kişesel gelişim kitabı olup ilk olarak yaşam terapisinin ne olduğuna, nasıl uygulandığına değiniliyor. Kitapta
Annen baban sana içindeki şifreleri bulup çıkartmak için destek olamadı. Seni zorladılar, senin varoluşunu hesaba katmadan kendi istedikleri gibi sana şekil vermeye çalıştılar. Adeta ruhunu öldürdiler. Ruhunu öldürdükleri için de sana sürekli bekçilik yaptılar. Ruhunu anne babana teslim ettikten bir süre sonra da önce kendine, sonra diğerlerine, en sonunda da yaşama olan güvenini kaybettin. Çünkü artık yaşamı kendi ruhunla devam ettiremeyeceğini düşündün. Yüreğindeki zeytin dalını korumalısın Vavelya! Yüreğindeki zeytin dalını korursan özgürlüğü fısıldayan güvercinler gelip konacaklardır.
Herkese merhaba, yeni bir kitap ile karşınızdayım. Bu sefer Türk yazarlarımızdan Bircan Yıldırım'ın kişisel gelişim kitabını inceleyeceğim. Kitabımızın adı "Ben Kazanmadan Bitmez" .
İsminden de anlaşılacağı gibi kitabımız kendi benliğimize yönelimi ele alıyor. Kitap birbirinden farklı metotlar, niyetler, yazı çalışmaları, nefes
Nişimura çocukluğundan beri yankesicilk yapar ve bu konuda zamanla profesyonel olur. Kendine zengin mağdurlar belirleyip, kalabalığın içine karışıp, soğukkanlı bir şekilde cüzdanlarını çalar.
Geçmişte Kizaki adında birinin işini arkadaşları ile beraber yapar. Bu işin sonunda arkadaşından İşikavadan bir daha haber alamıyor. Nişimura, Kizaki'nin onu takip ettiğinden habersiz hırsızlık olaylarına devam eder, ta ki bir gün markette bir anne ve çocuğunun hırsızlık yapmaya çalıştığını görüp zamanla onların hayatına yeni dokunuşlar yapıncaya kadar. O andan itibaren hiç farkında olmadan Kizaki'nin eline bir koz vermiş olur ve tehditleri ile Nişimuradan bir iş yapmasını istiyor. Kahramanımız işini başarıyla tamamlıyor. Peki ya sonra? Orasını da size bırakayım.
Kitabın yorumlarını okudum ve kitabı öyle satın aldım. Merakla okudum diyenler olmuş, açıkçası bende öyle bir his oluşturmadı. Kitap zaten ince, birkaç günde ya da saatte bitirebilirsiniz.Romanın kendisi akıcı, konusu da güzel ama benim beklentim çok yüksekti onun için biraz hayal kırıklığına uğradım. Yine de okumak her zaman çok güzel
HırsızFuminori Nakamura · Doğan Kitap · 2017285 okunma
Merhaba, polisiye kitaplarını okumayı çol seviyorum. Olaylar kısa film şeritleri gibi gözümün önünde canlanıyor. Bu kitapta da çok akıcı bir olay var. Okudukça insanda merak uyandırıyor. Olayı özetleyecek olursam hem İzmir hemde Malatya'da geçiyor. Avukat Musa'ya verilen bir vergi davası ile olaylar başlıyor. İlk başları biraz ağır ama sonrasında kitap güzel ilerliyor. En çok merak ettiğim kısım Danyal Aslanlarının İninde adlı resmin bu dava ile nasıl bir bağlantısı olduğu. Avukat Musa Malatya'da kayıp oluyor, babası Musa onu ararken öldürülüyor ve başkomiser Musa cinayetleri ve olayları çözmeye çalışıyor. 3 Musa buradan geliyor. Katilin kim olduğunu yazmayayım okuyacak olanların merakını söndürmüş oluyorum. Herkese bu kitabı tavsiye ediyorum.
İyi okumalar