Gezdim, Acem'i, Arab'ı, Şam'ı
Görmedim senin gibisini Türkistan'ın kızı Sen gülünce kışlar, yaz olur Türkistan'ın kızı Münzevi der ki sen hangi diyarın sultanısın Otağını kurdun gönlümde
Nâzende Sultanım
— Babacığım su kaynasın mı?
— Şehitler yıkanmadan kefenlenmeden gömülür. İzin verin son kez dostu biraz daha koklayayım, der ve kanlar içinde sarılı Şems’in başını okşar, sakalını koklar, yüzündeki kanları parmakları ile temizler, koklar, öper. Ağlaması şiddetini artırmıştır.
— Sana hangi kırılası el vurdu bu hançerleri Şems’im.Hangi vicdansız kanlara boyadı nazende bedenini. Arştaki melekler bile utanır arzdaki bu ayıptan. Ey Pârende’m kanlı uçmak da mı vardı yazgında? Şems’im.. Şems’im beni bırakıp da nereye gittin.Ahhh gecenin damarını çatlatsam da seni alsam yeniden kucağıma. Dayasam başımı dizine.diye ağıtlar yakıyordu.Sulatan Veled babasının başını omzuna almış teselli ederken dervişe sela okuması için işaret etti.
Derviş salâ okur. Dost ayağa kalkar. Tekbir alır. Gece cenaze namazı kılınmaya başlanır. İslam tarihinde cenazesi gece kılınıp defnedilmesi Hz. Osman’dan sonra Şems’e nasip olmuştur. Namaz sonrası Mevlâna dostunun naşını kucaklar, kabre indirir.
İlk toprağı zar zor atmıştır. Kabrin başına çöker. Kur’an okumaya başlar.
Kim gücendirdi senin o nazende yüreğini,
Hangi kem söz, hangi sinsi nazar seni benden kopardı..?
Varım yoğum sensin.
Sen de yoksan, ben bir Hiç'im bilmez misin?
Gezdim, Acem’i, Arab’ı, Şam’ı
Görmedim senin gibisini Türkistan’ın kızı
Sen gülünce kışlar, yaz olur Türkistan’ın kızı
Münzevi der ki sen hangi diyarın sultanısın
Otağını kurdun gönlümde
Nâzende Sultanım
Sayfa 25 - Kitapyurdu Doğrudan YayıncılıkKitabı okudu