Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler, sen büyük, güzel ve muzaffer ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin.
Rüzgara karşı yürüyorum
Yamalı caddelerinde bu şehrin.
Düşümde Gülüşü deniz mavisi çocuklar
Bir memleket var düşümde dostlar
Sahibi çocuk suratlı adamlar
Bir memleket var düşümde bu akşam
Şahiden özlenebilen bir diyar
Ben bir şarküteri
Ben, beni bir daha ele geçirsem,
- âbıhayat içersem demiyorum-
kapılar bir daha açılsa
ben bu haneye bir daha girsem
yaşardım yine böyle kanrevan içinde
yine böyle aşk ile sersem,
ben, beni bir daha ele geçirsem...