Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...
Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına karanlığına boş bir dolabın
omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine uyusam gölgesinde bir haftalığına
Sana ne demeliyim bilmiyorum.
Güneşim desem, güneş batıyor.
Hayatım desem, hayat kısa
Gülüm desem, oda soluyor...
Sana "canım" demeliyim.
Çünkü bu can seninle yanıyor.