Bu kitabın Ayrıntı yayınlarından çıkan yeni baskısını okudum.özenli,güzel bir çalışma.Hapishanede yaşadıklarının anlatıldığı İlk bölümün ikinci şiiri hepimizin bildiği Bekle Bizi istanbul .İkinci bölümde iki perdelik oyunlarındaki türkülerden seçmeler var.Sonunda da Ataol Behramoğlu'nun yazarla söyleşisi yeralıyor.Hep romanıyla tanıdığım yazarı bir de böyle okumak çok iyi oldu.İlk bölümde sadece yazarın hapishane günlerini okumuyor,Türkiye'nin yakın geleceğinde yaşanılan haksızlıkları bir kere daha hatırlıyorsunuz. Şiirler yer yer Nazım Hikmet, Ahmed Arif şiirlerini andırsa da kendine özgü tarzını da koruyor.İkinci bölümdeki türküler yergi dolu hem acıtan hem gülümseten türküler.Vedat Türkali'yi sadece romanlarından değil birey olarak tanımak adına iyi bir başlangıç kitabı.
Galipleri herkes sever
Mağluplardan nefret eder
Haklı haksız olsun mağlup
Yine herkes nefret eder
Onun için ey vatandaş
Hiçbir zaman olma mağlup
Yürü yürü dağ deniz aş
Hiçbir vakit dönme geri
Zira mağlupların yolu geri
Anla bunu ey arkadaş
Mağluplara ölmek iyi
Onun için ey vatandaş
Hiçbir zaman olma mağlup
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
"Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk kitabı kısa durum hikayesi/ şiirimsi metinlerden oluşuyordu. Bu kitabı tamamen şiirlerden oluşmakta. Öyle aklımda kalan bir şiiri olmadı ama "Bir ihtimal daha var" şiiri güzeldi. Ali Lidar seviyorsanız kitaplığa katın. Hiç okumamışsanız diğer kitaplarını deneyim derim ben. İlla şiir diyorsanız da bu işin pirlerini alınız. Bakınız Cemal Süreya, Nazım Hikmet, Özdemir Asaf, Attila İlhan . . ."
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
5.
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa
gökyüzünün bu kadar benden uzak,
bu kadar mavi ,
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldanmadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum.
Dayadım sırtımı beyaz duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karı m .
Toprak, güneş ve ben . . .
Bahtiyarım. ( * )
B u şiirler Nazım'ın kendi el yazısıyle ve kurşun kalemle
ve yeni Türkçe yazılmıştı.
--------------------------------------------------------------------------------------
( * ) Bu şiirin, Nazım'ın kendi ağzından Fransızcası da, yani en
son şekli, kelime kelime aynıdır.
Kitap, Nazım Hikmet'in sağlığında yayımlamadığı ve dergilerde yayımlayıp kitaplarına almadığı eski ve yeni biçimli şiirlerden oluşuyor.
Nazım Hikmet sevenleri ve takipçileri için okunması gereken bir kitap; ancak güzel/iyi şiir okumak amacınızsa zaman kaybı olur, ki zaten büyük ihtimalle yarım bırakırsınız. Çünkü, şiirler Nazım Hikmet'in çocukluk ve gençlik yıllarının ürünleri ve de alışılmış Nazım Hikmet üslubunun dışında o dönemin tarihsel ve şiirsel havasıyla yazılmış şiirlerdir.
Elbette ki gerçek bir şiir okuruna katacağı çok şey olacaktır.
İlk ŞiirlerNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20121,570 okunma