Taş kalpli olduğunu bildiğine göre, dedim, sandığın kadar kalpsiz değilsin demek ki.
Her neyse, dedi, nasıl olur bilirsin. Kendine bir soru sorarsın, ardından on beş soru gelir. Neden sevgiye ihtiyacımız var diye sormaya başladım. Neden acı çekiyoruz? Neden siyahız? Neden kadın ve erkek var? Çocuklar aslında nereden geliyor? Hiçbir şey bilmediğimi anlamam çok sürmedi. Fark ettim ki neden buradayım diye sormadıkça, neden siyahım neden erkek veya kadınım ya da bir çalayım diye sormamın hiçbir anlamı yok, işte bu kadar.
Peki sen ne düşünüyorsun, diye sordum.
Bence merak etmek için buradayız. Merak etmek. Sormak. O büyük şeyleri sorarken, küçükleri de öğreniyorsun, neredeyse tesadüfen oluyor bu. Ama büyük şeyler hakkında asla ilk başta bildiklerinden daha fazlasını bilemiyorsun. Merakım arttıkça sevgim de artıyor.
Sayfa 282 - Doğan Kitap - Renklerden Moru