Yasli Adam: O kelimeyi kullanmamalisin. Siyasi olarak dogru degil diyelim. Biiip! Genc Kadin: Kusura bakma ama ben her zaman neyse ne oldugunu soyledigim icin kendimle gurur duydum. Her ne zaman bir kelime yasaklanirsa demokrasi de bir adim daha geri saymis olur. Toplum, sorunu cozmek icin dilden bir sozcuk cikartilmasini iktidarin zayifligi olarak gorur. Yasli Adam: Bence toplum siyasi olarak yapilan bu duzenlemenin, azinligi onemseyen demokratik bir soylem oldugunu dusunecektir. Genc Kadin: Ben de diyorum ki, toplum da icinde yer alan insanlar kadar korkaktir ve bu insanlar da demokrasi icin fazla aptaldir. Yasli Adam: Demek istedigini anladim, ama sana katilmiyorum. Insanlarin niteliginden hic suphem yok. Genc Kadin: Insanlarin nitelikleri bir kelimeyle ifade edilebilir: Ikiyuzluluk. Dogru olani soyleyip yanlis olani dusunenleri yuceltirken yanlis olani soyleyip dogru olani dusunenleri alcaltiyoruz. (Ismi lazim degil Turkiyede yasakli bir filmden alinti konusmanin bir kismi)
Gidiyorsun biliyorum. Küçük ve kırık adımlarla uzaklaşıyorsun yanımdan. Ürkek bir keçi yavrusu kadar sessiz, gidiyorsun. "Kaçar gibisin" diyesim geliyor. Gözlerinde yabancısı olduğum, tanımlayamadığım karartılar dolaşıyor.Buğulu bakıyorsun. Daha önce hiç duymadığım kelimelerle, senin olmayan cümlelerle
Reklam
SAYIKLAMA Gelip gidiyorlar vızıltılar, telefonlar, kokular kör olmak çok zor. Dün bütün gün gözkapaklarımın üstü bantlı dolaştım, ne tuvaleti bulabildim, ne yemeği. Her yerim morardı, keşke kör olmasaydım; herkes her şeyin yerini değiştiriyor. Kahvaltılıkları buzdolabının 4. katına yerleştirmek zorunda olmamak çok güzel çıktım bir sigara yaktım.
ÜNİVERSİTE senelerden üniversitenin ilk yılları.okula ilk adım atışımda ""ben de sonunda üniversiteli oldum,değişecek miyim,buraya alışacak mıyım,hayatımda ilk defa ailemden ayrı bir dam altında uyuyacağım ve de bütün bir sene boyunca ve de tek başıma..off mu desem oh mu desem.konuşsam ağzım büyür mü,korkunç mu ,daha mı mutlu" gibi
Gece daha yeni yeni çöküyordu. Ay daha yeni gülümsemeye başlamıştı karanlığa. Hüznü karşılamaya çıkmıştı tek tük yıldız tanesi. Sokaklar boştu... Kaldırımlar, şiirlerde olandan daha kuruydu sanki... Sanki hiç bir şair uğramamıştı, hiç bir ezgi dokunmamıştı bu soğuk taşlara ve yine sanki hiç bir hayal kaybolup gitmemişti buralarda... Gece daha yeni yeni çöküyordu... Köşe başlarında dem tutuyordu yalnızlık. İnce belli bir bardakta boğuyordu hayalleri. Daha soğumadan... Evlerin pencerelerinden ışıklar yeni yeni süzülüyordu şehre. İnce belli bir gecede, tadı çıkıyordu hüznün. Ve ne dersek diyelim ya da ne yaparsak yapalım sanırım hüzün, geceye yakışıyordu... /Volkan Şentürk
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.