208 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yusuf Kaplan bu eserinde MTO'da (Medeniyet Tasarrufu Okulu) amaç edinen niyeti, gidilen yolu, istikameti anlatmayı hedef edinmiş. Müslümana bir şahsiyet kazandırmak için evvela dert sahibi olması gerekir diyerek ilk adımda en güzel dertlilerden Sezai Karakoç'la başladık diyor. Derdinin etkisi altına girerken zengin kelime hazinesinden de payımıza düşeni alacağız Yusuf hocanında dediği gibi. Türkiye'nin kıymetli değerlilerindendi Karakoç... Dinini, memleketini dert edinmemiş bireylerin zamanla içine düştüğü kimlik bunalımından bahsediyor. Bunu da dert edinebiliriz. Ülkesini kalkındırma çabası yerine üzerinde tepinmek isteyen bireylere dönüşülmesi hangi mantıklı vicdanlı ruhun simgesi? "Önce çağın sorununun ne olduğunu kavramamız lazım. Çağın, coğrafyanın ve ülkenin sorunlarını kavrayamazsanız yanlış soru sorarsınız." Bu noktada muhtemeldir ki yanlış soruyu sordum. Sorunu tespit etmeden teşhise geçilmesi hastanın ölümüyle sonuçlanırmış. MTO'da bunu anlatacağız, okuyacağız, bu medeniyetin çocuklarını ayağa kaldıracağız diyor Yusuf hoca. Zor bir yolculuk. Bir gecede bu hale gelmediğimiz gibi bir gecede de ayağa kalkamayız. Niyeti açısından, hedefi açısından çok kıymetli bir proje. Hasadını toplamak uzun yıllar sonraya kalmış. Bekleyip göreceğiz. Ümitle.. 100 kitap listesi seçiminde ki mantığı açıklıyor. Adım adım gidilerek ufku-zihni okuduğuna açık hale getirmeye elverişli bir liste olduğu bakınca da anlaşılıyor. Bu listeyi ne kadar zamanda alsa bitirmeyi niyet ettim bu eseri okuyunca. Sağda solda MTO ismini duyupta tam künhüne vakıf olamayan ben gibiler içinde açıklayıcı olacaktır. Tavsiye olunur.
Yol Haritası
Yol HaritasıYusuf Kaplan · Mecra Kitap · 2022418 okunma
Arada bir olaya el atmak iyidir :))
🍀 "Ne olurdu insanoğlu kendi işiyle ilgilenmeyi öğrenebilseydi, kendini ilgilendirmeyen şeyleri terk edebilseydi. Sorulursa cevap verseydi, sorulmazsa sussaydı. Allah kabul etsin okumuşsundur, yaşamışsındır bir şeyler fakat aramızda 20 yaş var iken benim kadar görmüş olmadığın kesin. Benim kadar bilmediğin kesin, benim kadar okumadığın kesin.
Reklam
Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer gerekçesi iyi açıklanmazsa iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir. İnsanlar kötü olmaktan ziyade iyidir, ne var ki aslında mesele bu değildir. Ama insanlar pek bilmezler, erdem ya da kusur denilen şey işte budur, en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini zanneden ve böylece kendinde öldürme hakkı bulan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve tam bir açık görüşlülük olmadan ne gerçek iyilik ne de güzel aşk olur.
Sayfa 135
Bir bayram arifesi herkesler temizlik peşinde misler gibi görünen camlar tüller misler gibi kokan halılar koltuklar Hatta Öyle ki canların leke tutmaması için karışımlar bile yapıyoruz Gelecek misafir telaşında hepimiz yiyecek içecekler hazırlanıyor bunlar çok kıymetli Zira bayrama misafire ihtiram çok güzel ancak atlamamak
Öğreniyorum
Bizler ne yaparsak yapalım kaderimizde ve nasibimizde olan şey öyle veya böyle bizimle olacak. Bizler isteklerimizde ısrar ederek ve kendimize çekerek belkide en büyük zararı veriyoruz hem kendimize hemde istediğimiz şeye. Zorla olan hiçbir şeyin güzel olmadığı gibi bu sefer daha güçlü ve daha uzaklara gitmelerine sebep oluyoruz. Tıpkı bir mıknatıs gibi... düşünün.. iki mıknatısında aslında bir çekim gücü vardır ama ikisini birbirine zorla yaklaştırmaya kalksak hem yaklaştıramayız hemde hesap etmediğimiz yönlere kaymaya başlarlar. Kısaca ikisindede varolan çekim gücü biranda tam tersine itmeye başlıyor. İnsan... sevdiği kişinin katili olmamalı... ondan yaşama sevincini çalmamalı...ve İnsan sevdiği insanı nefessiz bırakmamalı. Sık boğaz etmemeli. Tıpkı bir gülü koparmanın sevmek olmadığı gibi.. gerçek sevgi gülü dalından koparmak ve yaşama hakkını elinden almak değil, aksine gerçek sevgi o gülü olduğu yerde ve her sabah bir yaprak daha açmış görerek... koklamakmış... öğrendim. Ve iman ettimki... sizin olan... size ait olan... eninde sonunda sizi bulur. Bize düşen ise sadece güzel bir sabır ve güzel bir niyet... vesselam. Ruh Adam🕊
Kâinatın güzel bir takvimi ol :)
İman duayı bir vesile-i kat'iyye olarak iktiza ettiği ve fıtrat-ı insaniye, onu şiddetle istediği gibi; Cenab-ı Hak dahi "Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?" mealinde قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبّ۪ى لَوْلَا دُعَٓاؤُكُمْ ferman ediyor. Hem اُدْعُون۪ى اَسْتَجِبْ لَكُمْ emrediyor. Eğer desen: "Bir çok defa dua ediyoruz,
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.