Hani ayetlerde kıyamet zamanı olacakları bildiriyor ya,
Bu aslında başka bir şeyi anlatıyor.
Her insanın ölümü, o insanın kopan gerçek bir kıyametidir.
Doğumundan ölümüne, yani o yaşa kadar, dünyalık bilinçsel tahakkümün göğü yarılıyor (geçersiz hale geliyor)
Benlik dağları, yün gibi atılıp, un ufak dağılıp, toz haline geliyor.
Senin için ışıl ışıl parlayıp ümit veren, peşinden koştuğun, dünyalık bilgi yıldızları parçalanıp dağılıp sönüyor...
Evet fiziksel kainatın, dünyanın sonu da gelecektir ama örneğin şahıs depremde on binlerce ton beton enkazın altında sıkışıp kalmış, dışarıda fiziksel dünyanın kıyameti kopsa ne yazar, kopmasa ne yazar?
Onu bağlayan bir şey var mı?
Ama bazıları da vardır ki, onlara şu bedeni terk etmeden, yani ölmeden ölenler denir.
Onlar şahitlerdir (Şehit)... Şu bedeni terk etmeden bilinçsel kıyameti kopmuş, hipnozdan uyanmış, idraki olarak kıyam edip ayağa kalkmış, gerçekliğin kendisine şahit olmuştur..
Ne kadar önemsiz, basit ve gereksiz bir yazı değil mi(!)
Üzücü olan şu ki, bu kadar gereksiz(!) bir yazıda anlatılan her şey, teker teker hepinizin başına gelecek!...