Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle. O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum. Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor. Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum. Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
“Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırımın kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önünde yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devrimine kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor. Uyumuyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.”
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırımın kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önünde yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devrimine kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor. Uyumuyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle. O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım.
Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor. Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırımın kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önünde yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor. Uyumuyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor.
Kaldırımın kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önünde yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle.
O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devrimine kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor. Uyumuyorum.
Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
Sanayi devrimine kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını, sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önünde yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle. O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların caresizligiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebilecegimi bilmiyorum. Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığim küçük masumiyetlerimi istiyor. Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum. Uyuya kalırsam, o kadınları unuturum diye çok korkuyorum....
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle. O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum. Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor. Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum. Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum.
...Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum.
Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor.
Gözlerimden uyku akıyor. Uyumuyorum.
Bir adamın, saçlarından tuttuğu kadını sürükleyerek götürmesi gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Kaldırım kenarına oturmuş, elindeki bıçakla önüne yatan karısının vücudunu onlarca yerinden kesen adam da öyle. O kadınların çaresizliği kalbimde ağır bir yük oluyor. Sanayi devriminde kurban verilmiş çocukların çaresizliğiyle doluyor hayatım. Ne kadar direnebileceğimi bilmiyorum. Kapıda birikmiş kötülük, çok içerilerde bir yerde sakladığım küçük masumiyetlerimi istiyor. Gözlerimden uyku akıyor uyuyamıyorum. Uyuya kalırsam, o kadınları unutuvereceğim diye çok korkuyorum!