Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ömrümüzü yedin be Şekerpare
Footloose and fancy free (ipsiz sapsız, başına buyruk), From the bottom of your heart (yüreğinizin en derinlerinden, bütün yüreğinizle), To be left high and dry (kılma halel gelmemek), A piece of cake (kolay lokma), To refuse to budge an inch (kılını kıpırdatmamak), Tongue-tied (dili tutulmak), A tower of strength (kaya gibi sağlam), Hoodwinked
Sayfa 52 - Ulan bunlar nasıl deyimler himminaaa
Consider it: Water will of necessity flow downhill, thwarting all our best efforts that it should do otherwise. In order that water might rise despite itself it must first be transmuted into steam. It must first be touched by the purifying spirit of fire. This way.
Sayfa 10 - Chapter II: A State of DarknessKitabı okudu
Reklam
“Though I do hate him as I do hell pains, Yet, for necessity of present life, I must show out a flag and sign of love— Which is indeed but sign.”
Kozmolojik kanıta göre evrenin mümkün olması, yokluğunun düşünülebilmesi ve kendi başına var olmaması anlamına gelmekte­dir. Bu da bir anlamda evrenin ezelî olmadığının ve sonradan var olduğunun (hüdus) göstergesidir. Dolayısıyla bu kanıt evrenin var­lığının mümkün olmasından hareketle zorunlu bir varlığa işaret et­miş, "zorunluluk" (necessity) kavramını ön plana çıkartmıştır. So­nuç itibariyle evrenin var olmasının temel şartı olarak Tanrı'nın ezelî varlığını zorunlu görmüştür. Kozmolojik kanıtın temel iddiası şudur: Evrenin gerçekten var olduğu görülmektedir. Bu da bir anlamda evrenin varlığının yokluğuna tercih edildiğinin göstergesidir. Çünkü nesneler kendi kendi­lerine varolma gücüne sahip değildir. Bu durumda varlıklarını bir başkasına borçludurlar. Ancak nesnelerin birbirlerinin varlık nede­ni olmaları bir yere kadar mümkün olabilmektedir. Çünkü müm­kün varlıkların nedensellik zincirinde sonsuza kadar devam etme­leri imkansızdır. Dolayısıyla varlığı zorunlu olan ve nesnelere ya­şam veren bir varlığın mevcudiyeti gerekmektedir. Bu varlık da Tanrı'dır.
Sayfa 159Kitabı okudu
“This is the excellent foppery of the world, that, when we are sick in fortune,--often the surfeit of our own behavior,--we make guilty of our disasters the sun, the moon, and the stars: as if we were villains by necessity; fools by heavenly compulsion; knaves, thieves, and treachers, by spherical predominance; drunkards, liars, and adulterers, by an enforced obedience of planetary influence; and all that we are evil in, by a divine thrusting on: an admirable evasion of whoremaster man, to lay his goatish disposition to the charge of a star.”
Necessity is the mother of invention. If wishes were horses, beggars would ride.
Sayfa 10 - Penguin BooksKitabı okudu
217 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.