BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Reklam
Dünyaya bir daha gelecek olursam eğer, lütfen, bu sefer de imtihanım ailem olmasın. Yaşadığım bu korkunç hayatın sorumlusu onlar çünkü. O kadar çok şeyi düşünüyorum ki... Geçmişi, şu anı, geleceği... Hepsinde de, yaşadığım (ve yaşayacağım) o korkunç günlerimin içinde ailemin izi var ve ne yazık ki hep var olmaya devam edecek. Hapishanedeki
"İyileştiğimi düşünürken her şeyin yeniden başladığını fark ettim. Kimseye belli etmemeye çalışsam da panik ataklarım ve dalgınlığım arttı. Bir gün düz yolda yürürken araba çarpsa farkında bile olmam belki de. İnsan ne kadar 'takmıyorum' dese bile, travmalarını tetikleyen şeyler oluyor ve bu gerçekten hayatı zorlaştırıyor. Her gün düşünüyorum: Bunları yaşamasaydım hayatımda ne gibi değişiklikler olurdu? Biliyorum, hiç kimse bu dünyaya tatil için gelmedi, fakat bazı şeyler gerçekten çok ağır geliyor. Nefes almak bile zor geliyor. Bunlardan kaçmak için birçok yol denedim fakat bu sadece üzüntümü gizliyordu.Bu travmalar sayesinde derslerim düzeldi, kitap okuma gibi alışkanlıklar kazandım. Fakat çoğu, bunları düşünmemek ve unutmak içindi. İlk başta işe yarıyordu fakat zamanla daha kötü hale geldim. Kafamdaki şeyler susmuyor, susturamıyorum. Eskisi gibi düşüncelerimi kontrol altına alamamak çok yorucu. Belki de biraz daha zaman veya alışmak gerekiyor. Umarım yıllar sonra bu yazıyı okuduğumda 'Başardım, her şey düzeldi.' diyebilirim."
KİŞİSEL GELİŞİME REDDİYE!
- "Kişisel gelişim sektöründe atılan sloganlara, verilen içi boş mesajlara bakınca insan bir şeyin çok iyi farkına varıyor... Bu sektörde ekmek yiyenlerin tek amacı insanlara eksiklerini, kusurlarını unutturmak olmuş. Yani bir nevi illüzyon yaşatarak mutluluk oyunu oynatmak... O zaman biz de illüzyonun perde arkasına bir bakalım! Slogan 1 -
Türk Mühendis Prof. Dr. Canan Dağdeviren Buluşlarıyla Dünya Gündeminde
Birçok bilimsel başarıya imza atan Türk fizik mühendisi Canan Dağdeviren, yaptığı çalışmalarla dünyanın dikkatini çeken bir araştırmacı. Pilsiz çalışan giyilebilir bir kalp çipi ve cilt kanserini teşhis eden bir cihaz geliştiren Dağdeviren, Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk Türk. Çalışmalarını MIT Media Lab’de sürdüren
Reklam
127 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.