Unutulmamalıdır ki , yaşanılan toplumsal olaylara nemelazım anlayışla duyarsız ve bigâne kalmak, kültürel bir erozyonun başlangıcıdır.
Xezel
hûn her şeveq tên bi çavên xwe yên xilmaş bûyî bi xeyalên xwe yên esmer û bi cil û bergên zîval -zîvalî mêvaniya vî dilê çikspî. hinek ji we lal in hinek ji we ker û qop
Reklam
1880 sonrasında her şey birdenbire su­ sar: Meclis, Babıâli, Basın, Anayasa, Gazeteler, Edebiyat... Bu suskunlukta büyük savaşlar ve toprak kayıpları bile hiç bir yankı yaratmaz. Jurnalcilik, dostu dosttan soğutur; her çeşit ruhsal dirlik yitirilir, nemelâzımcı bir çekingenliğin zorunluğu; yazarı ve okumuşu kendi köşesine, bencil duvarlarına sıkıştırır.
Özgürlüklerin Olmadığı Ülkede Aydının Durumu
Bunlar (aydınlar) Milli Şef döneminin nesinden korkarlardı? Tek, bir şeyinden: "şüpheli kişi" olarak mimlenme tehlikesinden. Öyle bir korku süren bir toplumda, sözde "aydın" denen adam sadece "nemelazım" adamı olur. Toplumsal görevini yapamayan adi bir parazit.
Sayfa 273 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“(...) bazı hikâyeler kendilerini bir çeşit hikâyeler topluluğu şeklinde gösterirler, onları tutup herhangi bir yöne doğru yürümeye zorlama, nemelâzım,takıl peşlerine git... Sonra, zaten gerçeklerin birazı gerçek değildir Hasanım Ali, bu nedenle söyleyeceğin yalanlardan bazılarını tamamla, bırak kubbeleri eksik olsun...”
Sayfa 241Kitabı okudu
Efendimiz'in derdi, ümmetinin derdiydi. Hep "ümmetî, ümmetî" diyordu. Bizim de ümmetin derdiyle dertlenmemiz, Efendimiz'in ümmetine sahip çıkmamız lazım. Çünkü sadece kendi rahatını düşünüp diğer insanların ıztıraplarına bigane/duyarsız kalmak, yani nemelazımcı bir tavır, diğergam ve merhametli bir müslümanın vicdan ufku olamaz.
Reklam
151 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.