Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nevin İrem

64 syf.
·
Puan vermedi
Yine kendisi kısacık ama etkisi dev bir Ernaux kitabı...Belki de bir annenin ölümünün arkasından yazılan en nesnel aynı zamanda da en öznel kitap. Yazar annesinin ölümüne bir ağıt olarak yazmış adeta.Bir anne ile kızı arasındaki sarsılmaz bağı ,tezatlıkları,çatışmaları ,duygusal anları,hissedilip de dile dökülemeyen pişmanlıkları ,bir nevi ağıt niteliğinde anlatıyor yazar..yürekten öneririm
Bir Kadın
Bir KadınAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,566 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Ne zaman bir Uzak Doğu yazarı okusam aynı hisse kapılırım. İnsanın ruhunun inceliklerine dair derin bir bakış açıları vardır. Günlük, sıradan durumların ifade ediliş biçimi her zaman büyüleyicidir. Duygular ve deneyimler dolu dolu ele alınır, her kelime okuyucunun kalbine üflenen ince, ılık bir nefes gibidir. Büyünün anavatanı Uzak Doğu'dur. Batan Güneş, konu içeriği olarak çok dikkat çekici bir eser değil. Buna rağmen, karakterlerin ele alınış biçimi olgun bir kaleme dikkat çekiyor. Karakterlerin kendi varoluş maceralarını, hayattaki sebeplerini ve motivasyonlarını okuyucuyla buluşturan bir eser olmasına rağmen olay örgüsünün pek heyecanlı işlenmediğini de ekleyelim.
Batan Güneş
Batan GüneşOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20232,559 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
yaşam ve ölüm arasında sarkaç ucunda sallanır gibi bir ritmi var öykülerin. deliliği gerçekten duyumsuyorsunuz. ince ince delirtilen kadınların kısacık ama kazara parmağa var gücüyle batan iğne deliğinin sızlatan acısı gibi hikayeler...
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Feride Çiçekoğlunun vurucu, çarpıcı, ürpertici eseri. duygu seli yaşatan 14 hikayesi. Her biri başlı başına ilgi çekici .hepsinin tadı damağınızda kalacak diyebilirim.yazarı uçurtmayı vurmasınlar ile tanımıştım.İçime işlemişti satırlar. Aynı tat aynı çarpıcılık bu hikayelerde de var. Kitap 198-1990 yılları arasını kapsayan hikayelerden oluşuyor. Korkuların, renklerin, seslerin yarattığı çağrışımlar ile yapılan zaman geçişleri kusursuz. Sizi bir anda o döneme yaşananların tam ortasına götürüyor. Feride Çiçekoğlunun görsel dili eşsiz. Mekanlar gözünüzün önüne bir tiyatro sahnesi gibi kuruluyor adeta. Yaşanan olayları kendi gözlem yeteneği ile zenginleştirip gözler önüne seriyor.
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?Feride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 2021365 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Hem felsefi hem de psikolojik esintileri fazlasıyla içeren bir kitap. Oscar Wilde'nin sanatçının özgür olması gerektiği, toplumsal beklentilerden uzak eserler üretmesi gerektiğini dile getirerek başlıyor. Shakespeare'in Hamlet'teki oedipus kompleksi üzerinden itaat, hazlar, üst benlik kavramlarını Freud'dan alıntılarla açıklıyor. Neden hayattaki en önemli hazlar yasak? Yasak olan hazlar üzerinde konuşmak, tartışmak itaatsizlik ise eğer Freud'un çiftdeğerlilik kavramına göre yasak olmayan hazları tartışarak ve düşünerek yasak hazları anlayabilir miyiz? Neden yasak olmayan hazları bu kadar göz ardı ediyoruz? Nietzsche'nin deyişiyle olmak ya da olmamak yasak veya yasak olmayan bir hazsa buna kim karar verdi? Yaratıcı veya anne baba neden hayatın tadını çıkarmayı yasak edecekleri canlılar yarattılar? Ve daha nice sorularla hem düşündürüp hem de anlaşılır bir dille ve bol örneklerle anlatıyor.
Yasak Olmayan Hazlar
Yasak Olmayan HazlarAdam Phillips · Metis Yayıncılık · 2018554 okunma
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
içine girip bir türlü çıkılmayan, her cümlenin altını çizme ve hatta beyine kazıma isteği uyandırdığı, kurgusu örgüsü nefis, karakterleri en derinliklerine kadar işlenmiş, her bir detayı bir film karesi gibi gözünüzün önüne getirecek kadar iyi betimlemeleri olan ama içinizi kanırta kanırta üzen, duygudan duyguya çarpan nefis bir kitap.
Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura
Âşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20212,783 okunma
531 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
insanın hep olmak istediği ya da hep olmaktan korktuğu her şey.. ölüm ve hayat diye iki ayrı yol, iki ayrı karakter değil.. insanın en ölmek istiyorum dediği anlarda bile aslında yaşamaya çalışması ya da yaşamak istiyorum diye haykırdığı zamanlarda bile yavaş yavaş ölmesi..melek yüzlü şeytanların iç dünyası..her türlü alışkanlığın sonu.. farklı olma çabasının gereksiz saçmalığı.. insanın hayata olan bağımlılığı.. bütün bağımlılıklardan kurtulmak için de başka yeni bağımlılıklar gerekliliği.. mutlu olmanın ilk adımının, mutlu taklidi yapmaktan geçmesi.. okuduktan sonra örnek alınamayacak kadar uzak, her kelimesinde kendini bulacak kadar aşina.. asla ders verme peşinde olmaması Hakan Günday'ın sihri defalarca okunması gereken kitapların yazarı olduğunun en somut örneği..
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
#okudumbitti zweig bu kitapta yine oldukça şahane psikolojik tahliller yaparken bir yandan da zamanın kıyafetini ustaca öykülerine giydirmiş. öyle ki, savaş dönemlerini tüm sarsıcı çıplaklığı ile anlatmanın yanı sıra, orta sınıf-üst sınıf insanların iç dünyalarına kadar inip bize o yılları büyük bir tablo gibi çizmiş adeta.. etkilenmemek mümkün değil . benim için en etkileyici hikaye wondrak oldu. toplumun estetik algısı, tanrı ve inanç sorgulamaları, ahlak kavramı, ataerkil düzen, devlet eleştirisi, bunun akabindeki zorunlu eğitim ve askerlik göndermeleri, savaş karşıtlığı, kadının toplumdaki statüsü, bir toplumun sosyolojisi bir kısa hikayede neler sığdırmış sevgili zweig hayran kalmamak elde değil.
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma
236 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
#okudumbitti Saramago'dan okuduğum 4. kitap oldu ,ve bir kez daha fark ettim , yazarin ayağimizin altindan haliyi çekip dünyalari tepetaklak edişini seviyorum.Her yönüyle enfesti.. saramago, körlük kitabinda da olduğu gibi, bir olgunun başkalaştiği yani a posterio oran bir bilgiyi (örn:insanlar ölümlüdür) alt üst ettiği durum karşisinda, kendiyle çelişen, saçmalayan birey ve toplumu olabileceğe en yakin biçimde anlatiyor ölüm bir varmiş bir yokmuş kitabinda. yani metafizik sorgulamlarin bir çoğu bir anda yerle bir oluyor. devlet, mafya, medya, ekonomi, birbirine giriyor, aralarindaki temaslar ortaya çikiyor. irrasyonel olan bir durum karşisinda bugün insaninin aldiği rasyonel durumu 236 sayfaya siğdirmasi taktir edilesi. Ayrıca sayfa başında başlayıp sayfa sonunda biten upuzun cümleler,birkaç virgül dışında noktalama olmaması, cümlenin sonuna yaklaştığında başını unutmalar,bit artik sizlanmaları.. ölümün aslında bir ihtiyaç olduğunu, başlayan her şeyin bitmesi gerektiğini kafama vura vura gösterdi.. bunu sadece metin şekili ile yapması yine müthiş bir şey
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
"Yürümenin Felsefesi" biraz yanlış ve iddialı bir çeviri olmuş gibi, farklı bir beklenti yaratıyor kitabın ismi. Belki de İngilizce'den çevirmiş olmalarından kaynaklanıyordur. İlk 75 sayfada yazarla kavga ede ede okusam da, sonrasında pes edip yazarın diline bıraktım kendimi. Yazar bir manifesto diliyle yazdığı kısa parçaların arasına hayatları ve felsefeleri yürümeyle içe içe geçmiş düşünürlerin biyografilerini sıkıştırıvermiş. Gandi için politikanın ve pasif direnişin ifadesi iken, Nietzsche için bir düşünme aracı Rimbaud için sürekli kaçışlarının mecburi yolu olmuş. Kitabın temel iddiası ise yürümenin, modernliğin, tüketimin, mecburiyetlerin ve hatta kütüphanelerin tozlu raflarının karşıtı olması. Yazara göre "insanlık kabusun"dan uyanmalı ve başka türlü yaşama isteğimizi doğaya dönerek doğayı izleyerek gerçekleştirmeliyiz. Bu kitap yürümeye şiddetli bir çağrı olsa da kitabın bizi çağırdığı yürümek kayıtsızlık ve dinginlikten başka bir şey vadetmiyor ne yazık ki. Tutkularımız ve insanlığımızdan arınmak, doğayı koşulsuz bir dost olarak görmek tüketim ve hıza bulanmış hayatlarımızı eleştirel bir gözle yeniden gözden geçirmeyi teklif etmenin yanında geçerli ve gerçekçi bir yaşam görüşü sunamıyor
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,8bin okunma
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Bu kitabı ilk gördüğüm anı hatırlıyorum ve sonrasında insanların bu kitabı ne kadar çok okuduklarını gördüğümde halde hala zerre ilgimi çekmediği zamanı da hatırlıyorum. Ama bir zamandan sonra özellikle de okurların olmazsa olmazı olduğunu gördükten sonra nihayet o ilgi kibriti bende de tutuşmuş oldu. Bilim-kurgu/distopya arasında olan Ray Bradbury'in nihayet en ünlü kitabını okuyabildim. Sadece elime alıp konusunu okumakla beni efsane bir kitabın beklediğini hissetmiştim ve bölüm bölüm okumaya devam ettikçe aklımın ucundan geçmeyecek bir kurgunun anlatımını şaşkınlık içerisinde sayfaları çevirerek okudum. Bir yere kadar kitaptaki en büyük olay zaten kitapta yaşanan dünyanın tam olarak ne olduğunu kavrama merakıyla devam ediyor. Nihayet bütün taşlar okurun kafasında oturduğu zaman da geriye en büyük soru işareti olarak bu saatten sonra Montag'ın ne yapacağı kalıyor. İnsanın tüylerini diken diken eden bir kitap çünkü anlatılan gelecekteki insanlığın vurdumduymaz tavrı gerçekten inanılmaz derecede uzak. Kitaptaki kurgunun ilerleyişi elbette tartışılmaz derecede harikaydı. Özellikle üç kısma ayrılan bölümlerin son cümleleri yeniden ve yeniden şaşırtmaktan bıkmayan türdendi. Beni kitapta rahatsız eden tek şey yazarın anlatım tarzıydı. Mesela bazı kısımları tekrar tekrar okumadan tam kavrayamadım. Bazen bir paragrafta anlatılan eylem aslında karmaşık bir cümleye sığdırılarak başlangıç kazanmıştı. Ama bunun dışında kendimce eleştireceğim bir durum yoktu. Naçizane henüz okumayan varsa şans vermelisiniz.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,2bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Edebiyat Terapi’de kendi okuma deneyiminden ve bunun ona kattıklarından bahseden Özgüzel, “yazarlar bana en önemli meselenin yaşamdaki sorunlar karşısında farklı düşünebilmek olduğunu gösterdiler” diyor. Edebiyat terapide kitap okumak dediğimiz şey aynı zamanda kendi içimizdeki sorunları da anlaşılabilir ve çözülebilir kılmak anlamına geliyor. Bir
Edebiyat Terapi
Edebiyat TerapiMine Özgüzel · Doğan Kitap · 2019226 okunma
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Son zamanlarda okudugum en iyi Türkçe hikaye kitabi diyebilirim. Muntazam cümleler sıradanlaşmış tramvatik hayatları bu derece güzel anlatabilirdi ancak. Her bir öykü ayrı bir dünya, ve hepsinin ardından uzaklara değil de en yakınımıza gidiyorsunuz. Herkesin bir şekilde yaşadığı, tanık olduğu ama dilegetirelemeyen olaylar. Kalemini çok samimi buldum. Öyküler birbiri ardına ve zaman zaman da iç içe ustalıkla işlenmiş,karakter ve mekan analizleri muazzam.Dilerim devamı gelir.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,2bin okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
"İnsan üzüntüden nasıl ölmüyor, anlamıyorum." Çok kırıldım. Çok üzüldüm ve de kendimden çok utandım. İşte bu kitabın bana bıraktığı iz. "Hayatta hiçbir şey birbirimiz kadar önemli değil. Bazen unutsak da, her dakika ne kadar mühim biliyor musunuz?" Burçak, lösemi hastası. Yeni yaşına sadece 4 gün kala aramızdan göçmüş, gitmiş. Henüz 16 yaşındayken ona verilen yaşamı hakkıyla tamamlamış. Yapması gerekeni en iyi şekilde yapmış. Gülümsemiş, pes etmemiş, aşık olmuş, ağlamış ve ayağa kalkmış. "İnsanın bazen Polyanna'cılık oynamaya ihtiyacı var. Çünkü insanlar her zaman mutlu olamazlar. Mutlu olmak istiyorsanız mutlu olmak için çabalayın ve mutlu olacak sebepler bulun. Mesela ben, mutlu olmak için mutlu bir geleceğim olacağını düşünüyorum." Burçak, bu dünyadan gitmiş olabilir ama kitabı elinize alıp okuduğunuzda hayatta olmasını, şimdi aramızda olmasını çok diliyorsunuz. Ben hangi sözlerle ifade edersem edeyim, Burçak'ın yaşadığı hayatı ifade edebilir miyim bilmiyorum. Tek diyebileceğim bu kitabı alıp okumanız gerektiği. Okuyun ve cesaretin ne olduğunu Burçak gösterin size. Nasıl yaşanılır onu da anlatsın size. Bir ömür nasıl 16 yıla sığarmış... Öyle bir hayat ki, babasına şu dizeleri yazdırmış: "Sabaha değin Oturup bekliyorum Karanlıkta Başına Karanlık şeyler Gelmesin diye. "
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611,8bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Çok derin bir kitap okumuş hissi ile iyi de şimdi ne oldu hissi arasında bırakan kitap oldu benim için. Kurgu, hayal gücü ve hikaye akışı güzeldi, gerçekten harika bir dünya, muhteşem bir konsept üstüne kurulu. Neredeyse “Orta Dünya” kuracak bir zemin hazırlanmış. Ancak anlatım öyle ağdalı, öyle süslü ki keyif kaçırıyor. Hoş eda, hoş seda, pür eda, pür cefa gırla. Girizgah çok uzun, asıl macera çok geç başlıyor, saçma sapan bir yere gidiyor, birden bire bitiyor. Bu yüzden beni pek tatmin eden bir kitap olmadı
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,2bin okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Ara Güler'in "Dobra dobra konuşurdu,kimseden korkusu yoktu,ha bir de kafa dengiydi, öleceğini nereden bilelim ulan? " dediği Yaşar Kemal.. asla güzellemelere doyamadığım , yüzyüze tanışıp saatlerce konuşmak isteyeceğim nadir insanlardan birisi oldu benim için. Buna rağmen eserlerinde buldum kendimi,Hatce,Meyremce,Poyraz Musa.. Fakat hep başkalarının hayatına eşlik etmişim, kitabın kapağını açar açmaz Yaşar Kemal ile oturduk karşılıklı başladık konuşmaya.Kültür yozlaşmasından köy enstitülerine,tembellikten masallara, çevre katliamından öfkeye, Doğu Anadolu,İç Anadolu, Çukurova, Dadaloğlu, Karacaoğlan,Homeros,Gogol, Sabahattin Ali, Fakir Baykurt,Orhan Veli, Nazım ve daha nicesi,usta anlattı ben dinledim Naçizane ustayı yakından tanımak,anlamak için okunabilecek ilk kitap niteliğinde,her sayfasında anlıyoruz ne kadar büyük bir insan, edebiyatçı olduğunu İyi ki geçmişsin bu dünyadan Yaşar Kemal,iyi ki sürekli yazmışsın korkmadan,iyi ki kalemine dek gelmişiz bizler de
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne
Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler ÜstüneYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20182,944 okunma
Reklam
217 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Bu kitabı okuyup çok sevmeniz için kitapta ayrıntılı bir biçimde incelenen Balzac, Dickens ve Dostoyevski'nin hayranı olmanıza gerek yok, hatta bu yazarların hiçbir eserini okumamış bile olabilirsiniz. Yine de bu yazarların yaşadıkları dönemin onların karakterlerini ve yazma biçimlerini nasıl şekillendirdiğini öğrenecek, Zweig'in büyülü diline ve anlatım yeteneğine hayranlık duyacak ve bu yazarları -yeniden veya ilk defa okumak için (ve bu kez kulağınızda suflörünüz Zweig ile) can atacaksınız. Ve eğer hali hazırda bu yazarların hayranlarıysanız okurken çok büyük keyif alacaksınız. Ben büyük bir Dostoyevski hayranı olduğum için ve kitabın büyük bir bölümü ona ayrıldığı için ağzımın suları akarak okudum. Böylesi şahane tespitleri daha önce hiçbir incelemede okumamıştım.
Üç Büyük Usta
Üç Büyük UstaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20115,1bin okunma
385 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Saramago yine yapmış yapacağını, hatta bu sefer oldukça ileri gitmiş ve bu romanından sonra Kilise tarafından afaroz edilmiş. Nasıl edilmesin ki! Kutsal olan ve körü körüne kabul gören bir hikayeyi baştan ele almış. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi esas oğlan İsa. Sadece İsa. Peygamberlik sıfatıyla aşina olduğumuz değil, insan olarak bu dünya üzerinde yaşamış olan İsa.Her bebek gibi doğan, çocuk olan, kalabalık aileye sahip olan, babasını kaybeden, ailesinin geçimini üstüne alan,ihanete,yalanlara şahit olan, yalnızlık ve acı çeken İsa. Doğumuyla başlayan hayatı çarmıhta son bulan İsa.. Saramago İncil'i baştan yazmış denildiği gibi. Naçizane tavsiyem din ve tanrı üzerine aşırı hassasiyetiniz varsa okumamanız, ağır olabilir. Bunun dışında mutlaka okunmalı
İsa'ya Göre İncil
İsa'ya Göre İncilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20182,387 okunma
380 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Adalet Ağaoğlu saygım katlanarak büyüyor. Çok güzel yazmış, dil, karakterler, bütünlük. Etkileyici. 3’lemenin 2. Kitabında olaylar yine tek bir günde tek bir olay anında geçiyor. Otel odasında ölmeye yatan bir Aysel’den bu sefer Ömer’e düğün gecesine geçiyoruz. Dönemi okuyoruz, arka planda döneme dair bilgiler geçmiyor sadece biz o dönemde yaşıyoruz. Karakterlerin hisleri, bakış açıları başka bir dünyadayız. İlk kitap modernliği anlatan, çağdaşlaşma yolunda ülke için asla yeterli olmayan naif idealistlerin hikayesini anlatırken, bu sefer post modern boşvermiş, yıkık, nihilizme kayan post modernist Tezel’e geçiyoruz. Anything goes, her şey oluyor, bir yandan da hiçbir şey olmuyor. İntihar etmeyeceksek içelim bari! Tüm umutlar, idealizm 70 darbesiyle yıkılıyor. İçeride olanların gururlandığını, devrim için en azından bir şey yapabildiklerini hissettikleri, dışarıda kalanların suçluluk duygusu ile yetersizlik tekrarları.. Gelmeyen, gelemeyen bir devrim, kaybolan umutlar, suçlamalar ve yetersizlik. Ötekileştirme sürekli, kaybolan umutlar için bir suçlu arama.. Aysel düğün içimizde olsun yeterki demişti Fitnat Hanım’a, dışımızda değil. İçine kapanan, yalnızlaşan bir dünyada hayatta kalabilme romanı.
Bir Düğün Gecesi
Bir Düğün GecesiAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20212,230 okunma
538 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kendimin farkına tam anlamıyla vardım;ruhumun, tinimin, egomun, enerjimin, bilinçaltımın ve daha pek çok şeyin. okuduğum her satırda kendimi büyülü bir ormanda buldum, başka kurtların hikayelerini dinledim. düşündüm, özümsedim, büyüdüm. içimdeki vahşi kadını buldum, ona bir kez daha merhaba dedim, sarıldım kurtlarla kosan kadınlar bir kitap değil, bir yolculuk... ve ben ayni yollardan yine, yeniden geçmek için can atıyorum. Naçizane tavsiyem, bu kitabı hem anlayarak, sindirerek okuyun hem de daima yanınızda bulundurun, kendinizi en karanlıkta hissettiğinizde size bir ışık sağlasın, içinizi aydınlatsın diye.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma