Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur Banu

Şimdi günah işlemeden kimsenin karnı doymuyor. Gazetecisi, bakkalı, çakkalı, tüccarı hep böyle yapmadılar mı? Neler vadettiler bak sonra bizi ne hale getirdiler? Onlar alyon oldular biz dilenci... Herkes nesi para ederse onu satıyor.
Sayfa 6 - Hilmi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Benim de boynuma geçirilmiş ipler vardı ve bugün hala duran o ipler beni bir o yana bir bu yana, bir Doğu'ya bir Batı'ya çekiştiriyor, ilmekler daralıyor, "seç, seçimini yap" diye emrediyor. Sıçrıyor, burnumdan soluyor, kişniyor, şaha kalkıyor, çifteler savuruyorum. ...Duyuyor musunuz? Seçmeyi reddediyorum.
Sayfa 176Kitabı okudu
Biz, yani kamu, kolayca, öldürücü bir şekilde rencide oluveriyoruz. Rencide olmayı temel haklarımızdan biri olarak görüyoruz. Bize ahlaki üstünlük verdiğine inandığımız öfkemize de hemen her şeyden daha fazla değer veriyoruz. Ahlaki üstünlüğümüzün yüksek kaidesinden düşmanlarımıza saldırabilir, ölümcül darbeler indirebiliriz. Kolayca öfkelenmek bizim gurur kaynağımız. Öfkemiz bizi yüceltiyor, üstün kılıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
XXVI
Medrese fakihi dün sarhoştu. Şarap haramdır, ama vakıf malını yemeden ehven, diye fetva verdi. فقیه مدرسه دی مست بود و فتوی داد که می حرام ولی به ز مال اوقاف است
Sayfa 37
Zulüm ve hakaret gördüğün bir vatana düşkünlük gösterme. Alçakları ulu kişiler mevkiine çıkaran bir memleketten uzaklaş ve Yemen'in yüksek dağında da olsa seni koruyan bir yere sığın.
Reklam
İnsanı yiyip bitiren yaşama aşkından bu gizli umutsuzluğa götüren bağı nasıl anlatmalı?
Sen ne yaparsın, Tanrı, ben ölünce? Testin olan ben kırılıp dökülünce? İçkin olan ben bayatlayıp bozulunca? Giysin de işin gücün de ben olunca yitirirsin anlamını benimle. Sen ne yaparsın, Tanrı? Kaygım var.
Sayfa 42
Bir Ingmar Bergman Ziyareti
IB: İnsanların kitap okumaması çok ciddi problemlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Kelimelerin bilinçli iletişimin en temel aracı olduğu yerde, kelimesi olmayan insanlar ne yapabilir? Beyinlerinin ihtiyaç duyduğu itici gücü nereden bulur? Bu yetersiz uyarım sorunu olduğu kadar duygusal bir sorundur aynı zamanda. O insanların duyguları var fakat onları ifade edecek kelimeleri yok. Karmaşık bir deneyimi ifade etmek için kelimeleri yan yana getirebilme eksikleri var. Dolayısıyla, hayatlarının bir boyutunu kaybederek müthiş bir memnuniyetsizlik sorunu yaşıyorlar.
Sayfa 153Kitabı okudu
giriş
Dilde yaşıyoruz, "Bir diyalog olduğumuzdan beri."
CXXIV
Meyhane kapısını bağladılar, riya evini açacaklar. Hoş görme bunu Yarabbi. Hafız, şu yün hırkam yok mu, yarın görürsün, altından ne kötü bir zünnar çıkaracaklar. ••••••••• در میخانه ببستند خدایا مپسند که در خانه تزویر و ریا بگشایند حافظ این خرقه که داری تو ببینی فردا که چه زنار ز زیرش به دغا بگش
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Sarhoştan onu tartaklayan muhtesibe: "Eğer haram olan her şey, adamı sarhoş edip yere yıksaydı, emin ol, benden daha fazla sarhoş olurdun."
Sayfa 239Kitabı okudu
Tüm bölümler içinde en sevdiği, ölümden korkan kuşa Hüthüt'ün cevaplarını içeren bölüm oldu. Daha önce klasik geleneğin içindeki diğer kitaplarda farklı versiyonlarına rastladığım bu hikâyeyi -kahraman farklılığı olsa da- bana ilk dedem anlatmıştı. O yüzden yeri ayrıdır: Bukrat, ( bilinen adıyla Hipokrat) ölüm hâline geldi, yanında bir talebesi vardı, dedi ki: "Hocam, seni kefene sarıp sarmalayınca, yıkayıp temizleyerek kefenleyince nereye gömelim?" Bukrat dedi ki: " Oğul, beni bulabilirsen, nereye istersen gömüver gitsin. Bu uzun ömrümde, ben kendimi bulamadım ki sen öldükten sonra beni bulasın. Öyle bir gidiyorum ki bu gidiş vaktinde bir kılımın bile kendinden haberi yok."
Sayfa 180 - TİŞKitabı okudu
Hatırla, unutma: Sen ister temiz gelmiş ol, ister bulanmış bir hâlde. Toprakla karılarak vücut bulmuş bir katre sudan ibaretsin, İnsan, tepeden tırnağa kadar bir katrecik sudan ibarettir. Artık denizle nasıl savaşa girişilebilir ki? Bütün ömrünce âleme buyruk yürütsen, gene yanarak, ağlayarak can verir gidersin.
Farsça aslı ezberimden çıkmış ama bu beyit bir düşünce okulunun en kısa ve naif özeti: "Seni yaşaman için yetiştirdiler, fakat ölmen için de bu âleme getirdiler." Devamı da bu beyit kadar didaktik: "Felek baş aşağı dönmüş bir leğene benzer. (Dönemin astronomi anlayışı akla gelirse oldukça anlamlı). O tas her akşam, akşam kızıllığıyla kanlara gark olur. Güneş elinde yalın kılıç, bunca başları o leğenin içinde keser!"
Sayfa 175 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Asker olmak, asker ölmek
Gürültüyle uçuşan garip bir sinek cinsiyizdir. Bu sinekleri her zaman göremezsiniz, sesleri kulaklarınıza gelir, o kadar. Bu garip sinekler üreyemeden ölürler. İnsanlar bu sineklerin farkına bile varmazlar. Bir uçuşta kanatlarımız yanar, bizim yerimize yeni pervaneler gelir.
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.