Reklam
Sözcükler insanın ağzından çıktığında havaya uçarlar, bir an hayatta kalır ve ölürler.
Hepimiz hikayeler dinlemek isteriz, tıpkı çocukken olduğu gibi dinleriz anlatılanları. Gerçek hikayeyi sözcüklerin içinde hayal ederiz, bunu yapmak için de hikayedeki kişinin yerine koyarız kendimizi, kendimizi anladığımız için onu da anlarmış gibi yaparız. Bu bir kandırmacadır. Kendimiz için varızdır belki, zaman zaman da kim olduğumuzu anlar gibi oluruz, ama yine de asla emin olamayız, hayatlarımız sürerken kendimize karşı gitgide daha fazla saydamlaşırız, kendi tutarsızlığımızın daha çok farkına varırız. Hiç kimse bir başkasının sınırından içeri giremez, nedeni de basittir: Hiç kimse kendine ulaşamaz da onda.
Sayfa 304 - Can Yayınları, 17. Baskı
Quinn’e gelince; akılda tutmamız gereken fazla bir şey yok. Kim olduğu, nereden geldiği ve ne yaptığı fazla bir önem taşımıyor.
gözü inanılmaz derecede keskinleşmiş, içinden yeni sözcükler doğduğu hissedilebiliyor, sanki görmekle yazmak arasındaki mesafe daralmış, bu iki eylem neredeyse aynılaşmış, bir tek, kesintisiz hareketin parçası olmuş.
Reklam
1.000 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.