Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Erdoğan

312 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yazarın daha önce "Fahreinheit 451" isimli kitabını okumuştum. Bu kitabı okuyunca gerçekten diğerinin çok abartıldığını düşündüm. Belki bundan da iyi kitapları vardır, okuyup görmek lazım. * İnsanlığın Mars gezenine olan yolculuğuyla başlayan bir kitap. Uzun bir zaman dilimini, sıçramalarla, ayrı ayrı başlıklar altında hikayeleştiriyor. Olaylar bir karakter üzerinden değil, tüm insanlar üzerinden anlatılıyor. * Okurken farklı bölümlerde farklı duygulara kapılıyorsunuz. Fakat beni en etkileyen bölüm, Ağustos 2057 oldu. "Canım köpek." diyip susuyorum. Okuyunca anlayacaksınız. * Okuyun, okutun. İyi okumalar!
Mars Yıllıkları
Mars YıllıklarıRay Bradbury · İthaki Yayınları · 20201,791 okunma
Reklam
197 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin 6. kitabı. Bilenler bilir Wells bilimkurgunun babası sayılabilecek isimlerden biri. Daha önce okuduğum kitaplarından (Efendi Uyanıyor, Zaman Makinesi) inanılmaz keyif aldım. Kalemi, tarzı, yarattığı dünya, olayların oluş şekli ve mantığı inanılmaz ilgimi çekti. * Bu kitabında temelde işlemeye çalıştığı yarı insanlaşmış hayvanlar ve yarı hayvanlaşmış insanlar.. Sosyal izolasyon günlerinin verdiği bunalmışlık yüzünden mi, benim okurken içinde olduğum ruh halinden mi bilinmez diğer kitapları kadar içine çekmedi olayların akışı. * Kitabı okurken olayların çok hızlı gerçekleştiğini düşündüm hep. Yani benim için anlatım biraz boşluklu kaldı. Bir anda çok kilit olaylar oluyor ama o olaylar oluşana kadar olanları oraya taşıyan zircirlemede eksiklikler var sanki. Kitabı okurken bir gerilim olacağını biliyorsunuz zaten ama, böyle mi bir anda mı duygusuna kapılıyorsunuz. * Genel olarak kitabı tabiki beğendim. Hatta daha uzun uzun anlatsın daha uzun uzun okuyayım isteğinden dolayı sanırım eksik hissettim. Buna kitaba doyamamak da diyebiliriz :) * Keyifli okumalar!
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · İthaki Yayınları · 20187,6bin okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
·
26 günde okudu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin 46. kitabı. Kitabı bitirmem biraz uzun sürdü; malum sosyal izolasyon, karantina günleri, araya giren bambaşka işler ve arka arkaya okuduğum son birkaç kitabın dilinden tamamen farklı olmasının odaklanmamı engellemesi. * Başlarda kitapta kurgulanan dünyaya ayak uydurmakta biraz zorlanıyorsunuz, yazarın uzun uzun kurduğu cümleleri de buna hiç yardımcı olmuyor. Fakat kitabı yarıladıktan sonra olacakları merak etmekten kendinizi alamıyorsunuz. * Savaş sonrası bir dünya anlatılıyor. Bir gezginin (Gordon) hayatta kalmak için söylediği bir yalan, insanlığın son umudu haline gelir. * Sonlara doğru ise bu umut için cesurca davranan başka savaşçılardan bahsedilir ki okurken yüzünüzde bir gülümseme yaratacağını düşünüyorum. Söylemiyorum etkisi bozulmasın :) * Keyifli okumalar!
Postacı
PostacıDavid Brin · İthaki Yayınları · 2019204 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
384 syf.
10/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kitabın kurgusu, karakterlerin işlenişi; zaman, mekan ve toplumlar arası geçiş o kadar iyi işlenmiş ve o kadar temiz anlatılmış ki; şu günlerde (malum sosyal mesafe) tek solukta okuduğum bir kitap oldu desem yeridir. * Yirminci yüzyılda özgür siyahi bir kadın, atalarının zamanına kontrolü dışında sürekli çekilerek kendini kölelik zamanında bulsa ne olur? Üstelik hayatta kalmak ve hayatta tutmak zorundadır. * Okuyun, okutun!
Yakın
YakınOctavia E. Butler · İthaki Yayınları · 2023338 okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Üç erkeğin, içinde sadece iki milyon kadın olan izole bir ülkeye keşif yolculuğunu anlatıyor kitap. Kadınlar Ülkesi' nin geldiği noktaya geliş yolculuğunu okumak, sorun durumunda kurulabilecek en basit mantıkla çözüme yönelik düzenli ve sistematik çalışmanın yarattığı ütopyaya şahit olmak; insanda olması gereken olması gerektiği noktaya ne kadar da kolaylıkla geldi hissi yaratıyor. Tabi bu kolaylığı kitapta o kadar olağan işlemişler ki günümüz insanı olan bizi de içinde bulunduğumuz karmaşanın anlamsızlığını düşünmeye itiyor. * Kitapta sürekli olarak geçen "anne, annelik" kavramını günümüz annelerinden bağımsız, ayrı bir kavram olarak düşünmek gerçekten çok zor. Bazı noktalarda gerçekten sabır sınayıcı olabiliyor. * Kadınlar Ülkesinde sürekli "biz" olmak üzerine kurulu bir toplumsal düzen anlatılıyor. Kurgulanan ülke mükemmel fakat asla bireyselliğe yer yok; üstelik buna ihtiyaç hisseden de yok. * Bu ülke de yaşamak ister miydim? Orada doğmuş olsam dışarı bir adım dahi atmak istemezdim. Fakat durduğum noktadan bakınca bireyselliğimi böylesine feda edip, bundan mutluluk duyamam. (İncelemede böyle sorular sorup cevap veriyor muydunuz, bilemedim. ️ ) * Kitabın sonunda ise devamına dair verilen vaatler bir noktada kesiliyor. Benim konuyla ilgili yorumum: "Bu insan beynine yapılan bir işkence, beni böyle ortada bırakamazsın ️" * Keyifli okumalar.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,3bin okunma
Reklam
160 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Spoiler içerebilir* Kitaba büyük bir beklentiyle başlamanın da verdiği bir hayal kırıklığı.. Kitapta olaylar Genç Werther' in dilinden yazılmış mektuplar serisi şeklinde kaleme alınmış. Fakat kullanılan dil bana malesef çok sığ geldi. Evet kitapta genç diyor zaten diyebilirsiniz ama aşkından öldüm, ölüyorum, kuşlar da ne güzel.. Ben kitabı okurken sürekli "Hiç mi derdiniz yok?" diye düşünmekten kendimi alamadım. Yaşlar 14, 15 mi, bu ne arabesklik? Kitabın bir yerinde Genç Werther şunları söylüyor; "Ölmek istiyorum. Bu bir çaresizlik değil, göğüs gerdiğim bir gerçek! Senin için kendimden vazgeçiyorum." İyi halt yiyorsun ve yedin! Acı birini sevip karşılık görememek, sevdiğini başkasıyla görmekmiş? Lütfen ideal aşk buymuş, kızı ne de güzel sevmiş falan demeyin. Hayatı pembe dizi formatında görmüyorsanız tavsiye etmiyorum. Zira zıvanadan çıkabilirsiniz.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Parodi Yayınları · 2018121,6bin okunma