Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Nick taze bitti
Nick taze bitti
@nicktazebitti
190 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
237 syf.
6/10 puan verdi
Üç kitaptan oluşan bu serinin ikinci kitabını bitirmiş bulunuyorum. Pek yakında üçüncü kitabı da okuyacağım. Size de tavsiyem eğer serinin ilk kitabını beğendiyseniz ikinci ve üçüncü kitapları da okumanızdır. Zira ikinci kitap da aynı birinci kitap gibi kurgulanmış, herhangi bir yenilik okuyucuyu karşılamıyor. Kitap aynı formatta ilerliyor.
Şunu itiraf etmemde fayda var, ilk kitap daha sürükleyiciydi. Serinin bu ikinci kitabı daha monoton ilerliyor. Birinci ve üçüncü kitaplara nazaran iki katı hacime sahip bu kitap.
Özetle ihtiyarın günlerini nasıl geçirdiği ve büyü dükkanına gelen müşterileriyle tutuştuğu pazarlıklar anlatılıyor bu kitapta. İlk kitap kadar akıcı olmasa dahi, kitap bir şekilde ilerliyor. Zaten puanı da bu yüzden kırdım. Tavsiye ederim.
136 syf.
8/10 puan verdi
Kitap psikodrama öykülerinin derlenmesinden oluşuyor. Pek hikaye ya da roman okuyan bir insan değilim. Bilgi içerikli kitaplar okumaya gayret gösteriyorum, yine de kafa dağıtmak için güzel bulduğum bir eserdir.
Kitapta geçen hikayeler, okuyucuyu düşündürür. Hayatta vermiş olduğu kararları, takındığı tutumu okuyucuya sorgulatır. Bu bağlamda boş bir kitap değil, bilakis faydalı bir eser. Özellikle mahkumlara veya psikiyatri servisinde yatan hastalara hediye etmelik, güzel bir kitap. Okurken insan, hikayedeki karakterlerin yerine kendisi geçiyor ve onların yaşadığı durumu, kendi durumlarıyla özdeşleştirerek kendini bir nevi muhasebeye çekiyor. Bu bağlamda tavsiye ediyorum.
Eserde betimlemelere sıkça rastlıyoruz ve çok sürükleyici olmasa da eser, gayet akıcı bir şekilde ilerliyor. Yazarın kalemini sevdim. Günümüz itibariyle bu kitap, üç kitaplık bir serinin ilk kitabıdır. Devam niteliğindeki diğer iki kitabı da okuyacağım inşallah.
304 syf.
4/10 puan verdi
İlber Hoca kendi kendine tarih anlatmış
Son yüzyılımızı merak edip de bu kitabı almıştım ama okuduktan sonra pişman oldum zira İlber Hoca tarihi öyle bir anlatıyor ki sanki karşısında tarih alanında bir doktora öğrencisine hitap ediyormuşçasına ağır bir üslubu var ve hiçbir soruya doğrudan cevap vermiyor ama hep cevabın etrafında boş kelamlarla dönüp duruyor. Yani hem kitap tabana hitap etmiyor hem de kafasından geçeni dank diye ortaya koymak yerine okuyucuyla dans eden cümleleri var İlber Hoca'nın. Kitabın ilk üçde ikisi çok sıkıcı geçti, son üçte birlik kısmını ancak anlaşılır buldum ki orada da İlber Hoca kendinden subjektif yorumlarla kitabı yazmış. Kitap bir ders kitabı olmak havasından uzak, bir sohbet havasında geçiyor. Kitapta yer alan pek çok ifadeye karşı çıkabilirsiniz zira İlber Hoca yorum yapmış geçmiş.
Toparlayacak olursam, tarihi zaten biliyor ve bilginizin karşılığını farklı bir gözde tekrar deneyimlemek istiyorsanız bu kitabı alın, okuyun ama tarihini bilmeyen birisi bu kitaptan uzak dursun zira tarih falan anlattığı yok...
Atatürk'ün sosyolojik olarak islamın toplumdaki karşılığını yerle bir ettiği konusuna gelindiğinde ise, kıvrak ve kaçamak ifadelerle konuyu geçiştirmiş İlber Hoca.
Okur Takip Önerileri
456 syf.
10/10 puan verdi
Şeyh'ül Ekber İbn Arabi'nin Fütuhat külliyatını şiddetle tavsiye ederim, ancak bu cildi oldukça ağır buldum. Ciltte fıkhen hac konusu devam ediyor ve ardından yeni bir konu olan "Allah adamları" (veliler) konusuna bir başlıyor müellif ki pir başlıyor. Bu konu kitabın sonuna kadar devam ediyor. Müellif veliliğin özellikleri, belirtileri, makamları gibi pek çok konuyu ele alıyor ancak, veli deyip geçtiğimiz zatları da kendi içerisinde sınıflara ayırıyor ve kitabında tek tek işliyor İbn Arabi.
Fütuhat'ın diğer ciltleri idrak bakımından daha anlaşılır. Bu ciltte çok fazla gayb aleminden hakikatler dile getirildiği için ve velilik gibi üst makama ait insanlara mahsus haller de dillendirildiğinden, kitabın anlaşılması oldukça güç olduğunu maatteessüf dile getirmem gerekir. Bu cildi es geçmenizde bir beis yoktur, ancak yine de okumanız sizin faydanızadır. Her ne kadar ağır da olsa, aralarda anlaşılan noktalar da var elbette.
144 syf.
9/10 puan verdi
Serinin üçüncü ve son kitabını da beğendim. 1990 yılında Sezai Hoca'nın "diriliş" tabiriyle attığı ok, günümüz itibariyle de hala tam olarak hedefi vurmuş durumda.
Eser, serinin diğer eserleri gibi Sezai Hoca'nın makalelerinin derlenip kitap haline getirilmesinden oluşuyor. Her 2-3 sayfada bir yeni makaleye geçiliyor. Sezai Hoca'nın kalemi çok kuvvetli ve edebi bir yönü de var. 2 kelimeyle anlatılacak meseleyi bazen bir paragraf dolusu betimlemelerle anlattığı da oluyor ki, ben bu durumu pek beğenmiyorum.
Serinin üç kitabını da tavsiye ediyorum.
