“Acaba bir gün,
Elle tutulan, gözle görülen delili olmadığından
Kolaylıkla işlenebilen tüm duygusal suçların
Zavallı mağdurlarının;
Bozulmuş, kırılmış ve ne yazık ki
Tamir edilemez halde bırakılmış ruhları için
El ele tutuşup gözle görülmeyen
Ama gözlerde görülen delillerle
Hak savaşı yapmaları mümkün olacak mı ?
Yoksa hala yaşarken ölen birçok insan
Kalbi attığı için
Cinayet maktulü sayılamayacak mı ?
“Bütün acılar geçer
Bazıları delip geçer
Bazıları geçmez sanılır geçer
Bazıları da geçmesin istersin
Yine geçer...
Bir de bakarsın o acılar
Zamanı geldiğinde
Merhem yerine bile geçer
Başka bir acının üzerine sürersin
O da geçer”
Doğum günlerimde mum üflerken
Hiç dilek dilemedim ben
Korkarım çünkü hep
O umutsuz tesellisi ritüellerden
Ya istediğim herşey bir anda olursa ?
Ya gerçekleşirse tüm hayallerim, bir mum nefesinde?
Ve ben hayalsiz kalırsam yeryüzünde ?
Benim hayallerim olmazsa
Çok yer kaplar anılarım
İşte o zaman çok acır kalbim
Çünkü büyüdüğümü anlarım
Acaba bir gün,
Elle tutulan, gözle görülen delili olmadığından
Kolaylıkla işlenebilen düm duygusal suçların
Zavallı mağdurlarının;
Bozulmuş, kırılmış ve ne yazık ki
Tamir edilemez halde bırakılmış ruhları için
El ele tutuşup gözle görülmeyen
Ama gözlerde görülen delillerle
Hak savaşı yapmaları mümkün olacak mı ?
Yoksa hala yaşarken ölen birçok insan
Kalbi attığı için
Cinayet maktulü sayılamayacak mı ?
Sayfa 121
İtin kendinizi.
Yorun kendinizi.
Şaşırtın kendinizi.
İttiğiniz halde kendinizi
Düşmediniz mi ?
Düşmezsiniz tabii.
Başkaları itince düşer insan.
Kendisi itince ise
Sadece yürür.
Sayfa 173
İnsansızlık değildir,
İnsandır yalnızlığın sebebi
Sayfa 161
Şekerli bir sakız gibidir iyi insanlar.
Şekeri bitince tükürür onları diğer insanlar.
Ve şekeriniz ne zaman biter biliyor musunuz ?
Kendinize saygı ve sevgi göstermeye
Karar verdiğinizde…
Sayfa 149
Aklına gelmez kimsenin
İstediği kumaşı alıp da kendisine
Kendi zevkine göre bir elbise dikmek
Belini, kalçasını ayarlayamaz diye korkar
Kan ter içinde dolanır
Usta bir terzi bulana kadar
Kumaşı da kalıbı da ona bırakır
İşte bu sebeple biz
Bize yakışanı giyemeyiz bir türlü…
Bizler giye giye,
Hep bize yapışanı giyeriz
Sayfa 113
Tüm insanları eşit yapan yaşamdır sanırız oysaki ölümdür.Çünkü herkes ölür ama herkesin yaşadığı söylenemez.
Sayfa 91
Çünkü doğmak, “ yaşamak “ riskini, üstelik seçim hakkı olmadan göze almaktır.
Sayfa 90
Yine sadece yaşayanın ve yaşatanın bildiği
Ve somut bir delil bulunmadığından
Çevreye ispat edilemeyen bir suç işlenmişti
Ve minareyi çalacak olanın
Kılıfını da hazırlamak üzere özenle eğittiği kimliği sebebiyle
Deli bulunsa da
Suçluyu masum görmesi kuvvetle muhtemeldi.
Bu sebeple yine bazı çığlıklar sessiz atılıp
Yine sadece atanın kulaklarını sağır edecekti…
Sayfa 89
Birinin acısı bir başkasının şifası değil midir aslında ?
İyileşmez mi insan aynı acıyı
Bir başkasının yaşadığını anladığında?
Zaten çoğu zaman acıdaşlıklardan doğar Arkadaşlıklar da.
Acısı bitecek olursa bir diğerinin
Bitiverir arkadaşlığı da…
Sayfa 73
Seninle değildi savaşım.
Kendimleydi…
Kaybedeni baştan belli bir müsabaka olurdu,
Eğer ki seninle savaşsaydım.
Yenilgiyi de hiç sevmediğimden
Seninle mücadele etmemeyi seçtim.
Yenilirsem de kendime yenileyim dedim.
Zafer de, mağlubiyet de yabancıya gitmesin.
Zaten ben kendimden başkasını yenmeyi de
Oldum olası beceremedim.
Sayfa 65
Bilmezler ki sadece söyleyemedikleri değil,
Duyamadıkları da insanı öldürmeye yeter…
Böyle vakalarda çok zorlanır yetkililer.
Çünkü parmak izi yoktur bazen katilin.
Bulamazlar bu sebeple gerçek failini cinayetin
Sayfa 61
Yanlış insanlara uzun süre doğru davrananlar, gün gelir doğru insanlara yanlış davranırlar.
Sebepleri , lanetleridir aslında
Farkına bile varmazlar…
Sayfa 55