Hmm.. Genel bilgi ile başlayalım en iyisi. Esas erkeğimiz Kenan, küçük yaşta kardeşinin başına gelen bir olay nedeni ile, o olayı gerçekleştirenlerden çirkin bir şekilde intikam almaya yemin etmiştir. Ve intikamını almıştır. Esas kızımız Lal ise bu intikam yüzünden hayatı 13 yaşında alt üst olmuş, masum kızımız. Olayların temeli intikam ve nefret duygusuna dayanıyor. Yazar kitaba 10 sene ekleyip devam etmiş. Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk önce Not Seni Sevmiyorum kitabını okumuş, mizacını, yazış stilini sevmiştim. Ama bu kitap bilmiyorum.. Eski Yeşilçam filmlerini bile geçecek türden bir dram. "Hatırlar mısınız bir zamanlar yanınızda çalışan fakir ama gururlu bir genç vardı" gibisinden bir şey olmuş. Bu ikisinin arasında yaş farkı 19. Hadi dedim tamam bunu sindirebilirsiniz. Hele FMArsal okuyorsanız bu kadar yaş farkı gözünüze batmayabilir.. Ama sonra Kenan'ın geçmişte kızın annesi ile birlikte olması, sonra kızla beraber olması.. Ve kızın bunu sorun etmemesi.. Bilmiyorum. O kadar geniş bakamadım bu olaya.. Yazarın sıkı takipçileri eminim yine seveceklerdir. Ama dediğim gibi ben beğenmedim pek.. Ekstra bir not, kitabın çoğu yerinde size bu ikili Natalie ve Tamer'i bile hatırlatabilir bol bol. Yani temelde aynı olay örgüsü..
Susuyorum çünkü konuşmamaya orucum var
Bana bir bardak sen gerekiyor baş ucumda
Kafayı bulmam lazım yani
Kafa gitti benim, arıyorum saatlerdir
Doktor bu acıyı tahmin etmedim
Ruh sağlığımda arıza var tamir et beni
Dun gece uyumadim azimle bitirdim kitabi ve cok begendm uykusuz kalmama degdi. Yine bi anlasmali ewlilik ile karsi karsiya kaldm. Ama bu gercktn hostu yazarin dili kurgusu anlatis tarzi cok eglenceli we gizeldi. Sklmadn okudum diyebilirm. Ela gelinimiz ewlenicegi gun bir post-it ile yarinden ayriliyor. Ve olaylar basliyor. Kesinlikle okuyun we de okutun ;)
"Bugün yaşanan tüm güzelliklerin diyetini bir yıl sonra gözyaşlarımla ödeyeceğimi bilerek atıveriyorum bir kez daha kendimi ateşe. Gönüllü yanıyorum onun dokunuşlarıyla."
Böyle düşünmemiştim. Analizler, farklı bakış açıları beklemiştim.Benim icin zaman kaybıydı. Tek begendigin 2 zıt karekterin düşüncelerini ele aldığı kısımlardı. Genede herkesin kendi zevki, emeğine saygı.
"Geride dokunabileceğim bir temsilini bırakmadığına göre seni rahatlıkla tanımlayabileceğimi düşünüyordum. Yanılmışım. Ayrılıkların ateşli bekçileri yalnızca bir tutam saç, bir fotoğraf ya da hediye edilmiş bir atkı değilmiş meğer. Şimdi anlıyorum ki bir insanın arkasında bıraktığı boşluk da ısrarla onu temsil etmeyi sürdürür. "
.
.
Ali Ayçil, Dergâh Dergi'nin bana kazandırdığı yazarlardan biri. Bunca yıldır neden okumadığıma hayıflandığım okuduğum her satırında kendimden izler bulduğum bir yazar. Gözlem yeteneği kuvvetli, yüreği zengin de bir yazar çünkü yalnızca çevresini gözlemleyerek yazdığı düz cümleler yok kaleme aldığı yazılarında gözlemlediği olayları, durumları, eşyaları, insanları kendi gönül gergefinde işleyerek okura sunuyor ve bu yazdıkları aslında bizleri kendimizle karşı karşıya getiriyor.
Yenilgiden Dönerken sizi sıkmayacak kırk dört denemeden oluşuyor. Denemeleri Benden Önce, Ben, Sen, O, Keyur ve Diğerleri, Benden Sonra olmak üzere altı başlık altında toplamış yazar. Başlıklardan da anlaşılacağı üzere bazen kahraman anlatıcı oluyor bazen de her şeyi gözlemleyen bizlerin duygularını dahi bilen ilahi bakış açısıyla yazan bir yazar oluveriyor.
Kitapta yazarda izler bırakmış olan edebi eserlerin de adı geçiyor hepsi not edilesi gerçekten.
Anlatım dili duru ve akıcı, dediğim gibi sizi sıkmayacak türden denemeler hepsi, sanki bir arkadaşınızla sohbet ediyorsunuz okurken.
Deneme türünü sevenlere kesinlikle tavsiyedir.
Henüz sevmiyorum, pek barışık değilim deneme ile, diyenlere de tavsiyedir, belki de deneme türünü seversiniz bence şans verin