(Ey Müslümanlar!) Sabır ve namazla (Allah'tan) yardım isteyin. Şüphesiz bu (şekilde yardım istemek Allah'a ) gönülden saygı duyanlardan başkasına zor ve ağır gelir.
"Ey bu vatan gençleri!
Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?"
Yalnızlık... İnsanı, kendi kendisiyle baş başa bırakan, korkunç tatlılık... Yalnızlık sessizliğinde duyulan tek ses, göğüs kafesindeki kalp atışları... Yalnızlığı aramak, bu kalp atışını dinleyip, onları terbiye etmek, onları anlamaya çalışmaktır. Deruni olan o sesler, taşa, demire kulluk etmemeyi öğretir insana. Taşa, demire kulluk eden de zaten duymaz o sesleri, o inleyişleri... Duymasını bilenler için, hürriyet terennüm eder o atışlar, o inleyişler...
"Şöhret ayn-ı riyâdır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O bela ve musibete düşersen اِنَّا لِلّهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ de, o belâdan kurtul..."
Nimetin zevali ölüm değildir ki ruhu kalsın. Ruhu da söner ancak dumanı kalır. Musibetlerin ise zevalinden sonra dumanları söner, nurları kalır. Lezzetlerin zevalinden sonra kalan dumanları, günahlarıdır.
"Bir insan en evvel muhabbetini Allah’a verirse, onun muhabbeti dolayısıyla Allah’ın sevdiği her şeyi sever. Ve mahlûkata taksim ettiği muhabbeti, Allah’a olan muhabbetini tenkis değil, tezyid eder."