Yağmur yağmazsa kim bilebilir bulutların yükünü. Kendi gerçeğini kendi sesiyle ışıtır insan. Başkasının evinde yanan ışıktan bize ancak gölge düşer. İnsan konularak tanır kendini, tanıdıkça sever. Kendini sevmeyen kendine sahip çıkamaz.
Neden sevinçler değil de acılar gidip gidip geçmişten karşılık bulur kendine? Ve neden insan, ne kadar acı geçerse geçsin, çocukluğunu okşar durur yaşlandıkça?
Bu ülkede içindeki çocuk utanca boğulmuş ve bunalmış o kadar insan var ki! Ben onlara "yetişkin çocuklar" diyorum. İçi çocuk ama bedenen yetişkin... Bunlar kötü insanlar değiller ama her türlü kötülüğü de yapabilirler.
Sonlarına doğru hızlansakta bir yılda otuz kitap okuyamamışız. Deprem bizi mahvetti her anlamda napalım gelecek sene daha verimli bir sene olur inşallah..
Keşke öğrencilerim saçma sapan Wattpad kitapları okuyacaklarına şöyle şeyler okusalar. Arada öğrencilerime tavsiye etmek için böyle kitaplar okurum buda onlardan biriydi ve çok beğendim. Tabi interaktif bir kitap ve bu hayal gücüne sahip çocuk çok az bu zamanda.
Oğlum birinci sınıfa başlamışken ve gerçekten bazı iletişim sorunlarımız varken okumam güzel oldu. Gerçekten bazen nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum şu konuda çok katılıyorum Şeyma Hanım'a günümüz çocuklarına onlar henüz istemeden her şeyi aldık, verdik o yüzden de sabırsız, hiç bir şeyin kıymetini bilmeyen çocuklar oldular. Oyuncağı kırılıyor yada bir yerde unutuyor bunun için üzülmüyor bile. Çünkü o oyuncak için bir çaba göstermedi. Ve biliyor ki tekrar yenisi daha güzeli alınacak. İşte bu yüzden her hangi bir hayalleri yok ödev yapsalar ne olacak, kitap okusalar ne olacak bunu aşılayamıyoruz.