Çok merak ettiğim ve zor bulduğum bir kitaptı “Seni İçime Gömdüm”. Okuduktan sonra ‘iyi ki’ dedim. Göğsündeki yaradan etkilenerek aşık olduğu ve evlendiği Kızılderili karısının cesedini dağlardan indirmeye çalışan Kabrero’nun sarsıcı hikayesi bu. Irkçılık, gelenekçilik ve din kuralları gibi her türlü düzene karşı çıkan Kabrero’nun. Öyle net bir anlatımı var ki, tüm kitabı adeta çöl sıcağını hissederek, sırtımda bir ağırlık ve burnumda kesif bir koku ile okudum. Bittiğinde sanki göğsümde bir yumruk vardı. Beni çok etkileyen, unutulmayacak kitaplardan.
Henüz okumayanlar için spoiler içerebilir! Kitabı dün bitirdim ve bittiğinden beri etkisindeyim. İçimde bir sürü farklı duyguyla Kemal’in takıntı haline gelen aşkını dinlerken, bir yandan da 70lerin İstanbul sokaklarında gezindiğimi hissettim. Pamuk, yüzeyde bir aşk romanı gibi okunsa da alt katmanlarda dönemin Türkiyesindeki siyasi olayları,