Konuşmak zorunda kalmış olmaktan pişmanmış gibi konuşurdu. Bu, anlatılması hiçbir zaman mümkün olmayanı anlatmaya çalışan birinin acıklı çabası gibi görünürdü, sanki söylediği her söz kederine keder katıyordu.
Her şeyden önce neden silahları icat ettiler acaba? Birbirlerini nasıl öldüreceklerini öğretmekten başka silahların dünya insanlarına ne faydası vardı ki? İlk önce vahşi hayvanlardan tedirgin oldular, sonra kızılderililerden, sonra da birbirlerinden korkmaya başladılar, Fransa Almanya’dan; Almanya Fransa’dan, İngiltere’den ve Rusya’dan; Rusya Japonya’dan ve Japonya Çin’den.
Reklam
“Daima Tolstoyvari derin bir toplumcu gerçeklik ve insancıl güzellik düzleminde yaşayalım.”
Ödlekler iyidirler, ilginçtirler, kibardırlar; bir kuleden insanların üzerine ateş etmeyi asla düşünmezler. Yaşamayı arzularlar, böylece de çocuk sahibi olacak kadar uzun yaşayabilirler. Ödlekler cesurdur.
“Bazı insanlar bir şey anlatmak istediklerinde konuşurlar, bazılarının bir şey anlatmak için konuşmaya ihtiyaçları yoktur.” dedi annem.
Delirmek bizim ailenin özelliklerinden biriydi. Bir erkek delilik geçirinceye kadar hâlâ çocuk sayılırdı. Eğer hiç geçirmemişse, geçirenle bir olmazdı. İçimizde deliliğe yakalanmadan otuzunu bulan pek azdı. Yüzyıldan fazla bir süredir ailede hayatını hiç delilik geçirmeden tamamlayanların sayısı iki veya üçtü. Birçokları bu yolculuğa birkaç kez çıkmışlar, akılları gidip gelmişti. Ondan sonra da onlara bilge kişi, hatta ve hatta kutsal kişi gözüyle bakılmıştı, sanki Kudüs’e hacca gitmişlerdi. Aslında bir bakıma öyle de denebilirdi.
Reklam
645 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.