Selim kalkardı ellerime sarılır beni birgün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yanlızlığa alışkanlığımı kaybettirme
...bana inan düşün ki gittim ve bir daha aramadım seni bir daha beni görmeyeceğine göre böyle düşünemez misin senin varlığına rağmen böyle düşünebiliyorsam sana bir sadakatsizlik var işin içinde...
"Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''
Tutunamayanlar...
Popüler kitaplara karşı hep ön yargım olmuştur.Tutunamayanlar da benim için böyle bir kitaptı. Bu kadar ertelediğim ve geri plana ittiğim için çok esef duydum. Çok fazla yorumlayarak kitabı değerinden düşürmek istemiyorum aslında. Yer yer karakterlerde kendimden hisler bulmak bi bakıma mutlu ederken bi bakıma da üzdü. Hayata dört nala tutunmak isterken tutunmaktan korkanların çelişkisini derinden işlemiş.Okuyucularına keyifli okumalar .
"Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır."
Oğuz Atay’ın 1972 yılında kaleme aldığı Tutunamayanlar adlı romanı Türk aydınının kimlik arayışını ve bu arayışın toplum ile etkileşimini anlatır. Atay’ın eserinde 1960’lı yılların başında orta sınıfın, gelenek ile çağdaşlaşma arasında sıkışmışlığının ruh hali öyküleştirilir. Romanın ana karakteri Turgut Özben ve onun arkadaşı Selim Işık Türk