Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitap okumak, gemiler yüzdürmeye benzer düşlerde. Henüz ateş edilmemiş her silah, çocuksuz kadınlar gibidir. Sürgün yemiş bir güvercinin kanat çırpışındaki ivedilikle, ivme kazanarak ölen benim gibi bir adamın sakallarındaki dumanı çek içine. Çek ki; delirdiğime şükredeyim...
Anadan doğma entelektüel bile olsa bir kadın ya da erkek bir kere terk edilsin yeter. Bütün o fularlı zihniyet, yabancı edebiyat okuma takıntısı ya da ağız dolusu söylenen aşırı dozda sosyalist söylemlerin yerini "bir kulunu çok sevdim, o beni hiç sevmiyor" alır.
Reklam
Yalnızlık; şizofren diyaloğudur..! Sen "Gelecek..!" dersin inatla, için "Gelmeyecek..!" der dürüstçe...
Acılarınızı önemseyin, onlar sizin koltuk değnekleriniz...
Tek sorun neydi biliyor musun? Biz seninle aynı anlama gelip hep farklı anlaşıldık. Suç bizde...
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı... -Nasıl yani? -Sen anneni kaybettin mi? -Aman Allah korusun. -Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin. -Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı... -Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
Eylülde çıkacak olan kitaptan alıntıdır.
Reklam
Birbirimize söyleyemediklerimizden pişman olalım diye, ölüm var.
Annesinden dinlediği bütün mutlu sonlu masallardan sonra; "Büyüyünce ben de mutlu olacağım" dedi çocuk, fakat aşık oldu... O, bu cümleyi kurarken; annesi, mutfakta beş sene önce başka bir kadın için onu terk edip giden babası için ağlıyordu.
“Sorsan herkes aşık, sorsan herkes çok sevdi. Gerçek şu ki ; herkes it gibi yalnız. ”
Seni içimden özlüyorum Dışarısı ayaz üşüme diye…
878 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.