Ştoltz'un aşk ve evlilik üzerine olan düşüncelerini anlatırken şöyle bir cümle kurar Gonçarov.. ''Fakat basit olmayı öğrenmek için ne kadar vakit, ne kadar sabır, ne kadar çaba gerekmişti..'' Oblomov
Ştoltz'un aşk ve evlilik üzerine olan düşüncelerini anlatırken şöyle bir cümle kurar Gonçarov: ''Fakat basit olmayı öğrenmek için ne kadar vakit, ne kadar sabır, ne kadar çaba gerekmişti..'' Oblomov
Reklam
Ocak ayı okumaları
Hedeflediğimin altında performansla geçen bir ay oldu. Şubat ayında telafi etmek ümidiyle diyor ve yorumlarıma geçiyorum: Ayın ilk kitabı uzun zaman önce yarıda bıraktığım Oblomov'du. 'Bu kitapta önemli olan Oblomov değil; Oblomovluktur.' ön sözüyle başlayan kitapta kendi ataletimle yüzleştim. Tembellikten değil aşırı düşünme
KCN
Telefonum benden akıllı olduğu için sinirimi bozmaya başladı. Bende temel işlevlere sahip bir taneye dönmek istedim. Üç, dört, beş telefoncuya gittim. Tuşlu telefon satmıyorlarmış. Onlara iyi günler dedim ama bence biraz düşüncesizler çünkü insanlar belki akıllı telefonlarından ayrılmak isteyecekler. Bir alternatifleri olmasın mı? Ya da saniyenin son videosunu izlemiş olurlar ve bir haftalığına o olmak isterler. Bu yüzden de bir tuşlu telefona ihtiyaçları vardır. Velhasıl kelam biraz zorlasa da o tuşlu telefon bulundu. Bir müddet aşkla baktım. Tüm ihtiyacım olan buydu. Az özellikli bir telefon. Böylece onun özelliklerine dalıp da kendi özelliklerimi ihmal etmeyecektim. İletişim kursun yeter. Fazlasına lüzum yok. Dört günümüz birlikte geçti. Çok mutluyduk. Akıllı telefonumdan uzak olduğum için memnundum. Kendimi rahatlamış hissediyordum. Ama sonra dağda şebeke çekmemeye başladı ya da aramaları kendi keyfine göre kabul etti ya da etmedi. Bağımsızlığını ilan etti. Ben de sinirlendim haliyle. Sonuçta onu yöneten ben olmalıydım. Daha fazla bana kulak asmayınca onu huzurumdan kovdum. Bu kadar. Atomik alışkanlıklar okumak bana fayda etmedi. Barış Özcan'ın her yılın başı için çektiği videolar da öyle. Belki de Oblomov'u okumalıyım?
Mod Oblomov…
İçinde, hiç uyanmadan kalmış, biraz kurcalanmış, fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş birçok yetenek olduğunu acı acı seziyordu. İçi yanarak anlıyordu ki onda gömülü kalmış iyi ve güzel bir şeyler vardı; belki çoktan ölmüş ya da bir dağın derinliklerindeki altın gibi saklı kalmış olan bu hazine çoktan meydana çıkmış olmalıydı. Ama öyle derinlerde kalmış, üzerine öyle pislikler yığılmıştı ki … Sanki dünyanın ve hayatın ona verdiği nimetleri birisi çalmış ve yine kendi ruhunun derinliklerinde bir yere gömüp bırakmıştı. Sanki bir güç onu hayat meydanına atılmaktan, iradesini ve zekasını alabildiğine açılıp harcamaktan alıkoyuyordu. Sanki gizli bir düşman daha yola çıkarken onu ağır eliyle yakalamış, insanlığın doğru yolundan uzaklara fırlatmıştı…
Oblomov
Oblomov
Marcus Aurelius gibi "Kendime Düşünceler"#1
Dünya bu kadar meraka ve heyecana değer mi ?" (Oblomov kitabını okurken Yalnızız 'a başlamıştım ve açıkçası bu cümle üzerinde durulması gereken ve bir şeyleri etraflıca düşünmem gerektiğini belirten bir cümleydi .Gerçektende değer mi ya da değiyor mu diye kendime sormuştum tamamen olmasada o zaman hislerim olumsuzdu değmezmiş gibiydi fakat bitirdikten sonra tekrar düşündüm dünya derken aslında kastedilen biz değil miyiz ? Bizim düşüncelerimiz, merakımız ,heyecanlarımız, insanlarla olan ilişkilerimiz değil mi? Bu şekilde düşününce belki diğer insanlar için değil ama kendimiz için değer. Merak ve heyecan olmasa ruhumuzu nasıl diri tutabiliriz , başka türlü her şey aynı gelmez mi veya hayat sıradan olmaz mı , her gün birbirinin aynısı ,hiçbir etkileşimde bulunmadan sessiz, sakin ,kendi halinde fakat dünyadan kopuk bir şekilde yaşamak bu Ştolts 'un deyimiyle oblomovluk olmaz mı ? Son sayfada Oblomov için "Zekaca kimseden aşağı değildi ,dedi.Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı.Asil heyecanları olan bir insandı.Ama hiçbir şey yapmadı."Zannımca bir şeyler yapabilmek için insan merak etmeli , o şeye karşı istek duymalıyız bu da beraberinde heyecan duygusunu getirir .Bir çoçuğun yürümeyi öğrenmesinden tut etrafı keşfetmesine kadar merak duygusu hakimdir.İşte bu yüzden bu kadar meraka ve heyecana değer; anlayacağımız, sorgulayacağımız , düşünüceğimiz hissedeceğimiz çok şey var. Oblomov 'u bitirdikten sonra bunu daha net bir şekilde anladım diyebilirim.)
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.