Yaşamın kutsallığı tezinin dini temelleri
Batı geleneği, Yunan, Musevi ve Hıristiyan etkilerinin karışımıdır; üçü de insanın yaratılış içinde özel bir yeri olduğunu kabul eder. Eski Ahit (Tevrat)'ın Tekvin bölümünde şöyle denir: "Ve Allah dedi; Suretimizde, benzeyişimize göre insan yapalım; ve denizin balıklarına, ve göklerin kuşlarına, ve sığırlara, ve bütün yer­yüzüne, ve yerde sürünen her şeye hakim olsun. Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı... Ve Allah onları mübarek kıldı; ve Allah onlara dedi; Semereli olun, ve çoğalın, ve yeryüzünü doldurun, ve onu tabi kılın.... yer üzerinde hareket eden her canlı şeye hakim olun". Kuran da Batı dinleriyle bu açıdan benzerlik taşır. İsra suresinin 70. ayeti şöyle der: "Andolsun biz, Adem oğullarına (güzel biçim, mizaç ve akli ka­biliyetler vermek suretiyle) çok ikram ettik, onları karada ve denizde (...) taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık".
Sayfa 36 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Kuran da Batı dinleriyle bu açıdan benzerlik taşır. İsra suresinin 70. ayeti şöyle der: "Andolsun biz, Adem oğullarına (güzel biçim, mizaç ve akli ka­biliyetler vermek suretiyle) çok ikram ettik, onları karada ve denizde ( ... ) taşıdık Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık"
Reklam
Fakat diğer yandan, Antikçağ 'da, intihar edenlerin cesetlerine iliş­kin çeşitli farklı uygulamalar da olduğu bilinmektedir; Suidas' daki bir ifadeye göre, intihar eden kişinin özel bir yere gömülmesi ve in­tiharını gerçekleştirirken kullandığı elinin kesilerek vücudundan ayrı bir yere gömülmesi bir Atina geleneği idi.
Yine diğer bir hukukçu Blackstone, daha önce söz edildiği gibi, onsekizinci yüzyılda, intihar edenin bir vampirmiş gibi kalbine kazık çakılarak , anayolda herkesin görebileceği bir yerde gömüldüğünü söy­lemekte, İngiliz Hukuku'nda bu cezanın gerçek bir temeli olmadığı halde uygulandığından yakınmaktadır. Kayıtlara geçen son al­ çaltma, 1823'te görülmüştür.
Ondokuzuncu yüzyılda, hastalık ve yaşlılık nedeniyle intihar akılcı intihar türlerinden en yaygın olanıydı. Il. Enternasyonal'in önderlerinden Fransız sosyalist yazar Paul Lafargue, Karl Marx'ın kızı olan karısı Laura ile birlikte 1911'de bu yüzden intihar et­miştir. İntihar mektubunda, yaşama sevinçlerini ve zevklerini elin­den alan, fiziksel ve entelektüel gücünden mahrum bırakan, ken­disini, kendisine ve başkalarına bir yük haline getiren insafsız yaşlılık gelmeden önce ölümle buluşmak istediğini söylemektedir. Lafargue mektubunda, yıllar önce, yetmiş yaşından fazla ya­şamamaya dair kendisine söz verdiğini belirtmektedir.
Sayfa 95 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
İntihar karşıtı önyargıya karşı en etkin saldırı Scho­penhauer'den gelmiştir. Ona göre, yaşamın terörü ölümün te­röründen daha ağır geldiğinde, insan yaşamına son verecektir. Schopenhauer'e göre kendini yok etmek insanın yaşama arzusunu yok etmesi değildir, çünkü intihar eden insanın yaşama yönelik ar­zusu azalmamakta, tam tersine, gerçekte, yaşamının farklı olmasını büyük bir acı duyarak arzulamaktadır.
Sayfa 94 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
253 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.