Ayrık otunu bilir misiniz? Hani girdiği bağı bahçeyi birkaç günde sarar. Diğer her şeyi mahveder. Güzelim ağaçların kökünü kurutur kısa zamanda. Sebzelere vermez yaşama şansı. Arsızdır her yere bulaşır, yüzsüzdür her şart altında yaşar.
Hikâyesi bile vardır. Yedi yıl güneşte kalmış. Artık ölmek üzeredir. Yalvarmış çayırın çimenine:
“Acı halime, bak ölmek üzereyim. Bir avuç yer ver yemin ederim çoğalmayacağım. Sadece hayatımı sürdüreceğim.” Zavallı çimen kıyamamış, az kenara gelip tutunması için yer vermiş. Bir yıl sonra çayırı tamamen kaplayıp çimeni söküp atmış çayırdan.
Benden söylemesi. Ayrık buraya da bulaştı. Tedbiri alınmazsa bir yıla kalmaz bizler burada bu güne kadar ki güzellikleri bulamaz olacağız.
Siteye bir ay olmamış üye olalı, 10 kitap işaretlemiş, inceleme ve alıntısı yok. Hepi topu 40 iletisi var ama yüzlerce beğeni ile her gün, gün birincisi. Daha önce de böyle iki olay yaşanmıştı. gittikçe artıyor. Fark ettiniz mi?
Bilge Kağan
"Öd tengri aysar kişi oglı köp ölgeli törümiş"
Zamanı tanrı yaşar, insan oğlu hep ölmek için türemiş
Eğer senin bir parçan olmam gerekseydi, göz yaşların olurdum.Kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanaklarında yaşamak ve dudaklarında ölmek için...
Victor Hugo, Sefiller kitabını şöyle bitiriyor: “ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç.”
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.