O ölmedi öldürüldü.( 16.11.2000 )
"Bir gün birileri nasılsa Kürt asıllı olduğu için Kürtçe bir tek şarkı söylemek isteyen adamın hiç bir ülkeyi bölmediğinin öyküsünü yazacak ve bu öyküyü okuyanlar şarkı söyleyen insanlardan ve şarkılardan korkulmaması gerektiğini anlayacaklardır.
Ben klasik bir kadere teslim olmak istemiyor ve öldükten sonra değil şimdi anlaşılmak istiyorum.
Beni doğru anlama
yolundaki en küçük çabayı,
bir sağduyu ve bir hoşgörüyü çok özlediğimi ve bunu içinde taşıyan
herkesi içtenlikle selamladığımı söylemek istiyorum..."
Ahmet Kaya /Paris
Hayat unutmaksa, rüya hatırlamaktır!
"Mühür gibi koy beni yüreğinin üstüne
Mühür gibi kolunun üstüne
Çünkü ölüm gibi güçlüdür Aşk
Ölüler ülkesi gibi sarp'tır tutku
Ve alev yanığıdır yanıkları"
Uzak Bir Masal(sayfa-169)
Öyle bir yandım ki benden geriye tamamen bir hiç kaldı. Günah üstüne günah eklerken yandığım Aşk'ın ateşi değildi. Bedenim sıcak ile yanarken içim buz gibi soğuk zemheri. Gitsem gülün yanına desem ki bittim, açar mı bana şefkat kollarını basar mı bağrına? Alıp götürür mü o Şah'ın huzuruna? Bilmem ki ne haldeyim düşmüşüm karanlık kuyulara. Vakit ne vakittir bilmiyorum. Sesim kesilmiş nefes alamıyorum. Zamanın ne suçu var ki ölüm gibi belli olmuyor. Zaten nem vardı ki ne kalsın? Arş ile yer arasında perişanım umudum gözlerimde kaldı...
Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık.Ölüm her şeyi yok edecek; ruhları sevmeyi deneyin .
Victor Hugo
Şükrü Erbaş
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar