(...)
Uzunlukta ne yetişir topal günlere,
Karlı yıllar lapa lapa yağarken yere,
Acı meraksızlığın meyvesi, Bıkkınlık,
Varır ölümsüzlük boyutlarına artık.
- Bundan böyle, ey canlı ceset!
Bilinmeyen Bir dehşetin çevirdiği granitsin sen,
Sisli bir Sahra'nın dibinde uyuklarsın;
Bir sfenks, bilmediği ilgisiz dünyanın,
Haritada unutulmuş, tek yaptığı şey
Yabanıl şarkı söylemek batan güneşe.