Bevilacqua'nın şaşkın hali ona eğlenceli geliyordu, tıpkı bir camın ardındaki her şeyden habersiz biçare bir güveyi izleyen biri gibi. Ben derim ki onunla sırf cama nasıl çarptığını görmek için evlendi.
Sonsuzluğun büyük saatçilerine hürmeten ama onlara onayını bahşetmeden kendini saatlere adamıştı.
Tanrı'nın biteviye ve sonsuz bir zaman icat etmiş olması ve buna mukabil insanlar içinse kısa mı kısa, üstüne üstlük içinde hayal kırıklığı ve acıdan başka bir şey barındırmayan zaman dilimlerini reva görmüş olması ona rezilce geliyordu.
Bevilacqua'nın kesin verilere olan takıntısı ve yanılma korkusu öyle bir raddeye varıyordu ki, beni kendi varoluşuna inandırmak için, bir geçmiş uyduruyor gibi geliyordu bana.
Lucas, şuna inanıyorum ki bütün insanlar dünyaya en azından bir kitap yazabilmek için gelmiştir, başka bir şey için değil. İster sıradan ister çok özel olsun, önemi yok, yazmayan kişi yitik insandır, iz bırakamadan gelip geçer.