... ama ben onun aksine ölmekten korkuyordum. Ölmek değil, onu pek idrak edemiyordum, hiç olmak anlaşılması imkansız bir şeydi, yani aslında korkulacak bir şey değildi ama ölmenin kendisini idrak edebiliyordum, hep korktuğun şeyin şimdi başına geldiğinden kesinlikle emin olduğun anı, hep olmayı istediğin kişi olma şansını ebediyen kaybettiğini, şu anda her kimsen çevrendekilerin seni hep öyle hatırlayacağını aniden anladığın anı tahayyül edebiliyordum.