Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
SONRASI KALIR 2 _ EDİP CANSEVER
Türk edebiyatın en büyük en harika şairlerinden Edip Cansever bence en gizemli şairi en üretken şairlerinden biri bu bütün şiirlerinin toplandığı iki böilimden oluşan şiir kitabı sonrası kalır 2 ilki gibi çok harika ruhi bey ve bir çok efsane şiir bu kitapta kesinlikle okunmalı çok harika şair
EDİP CANSEVER
Ruhi bey
KORO
Doğrusu anlamıyoruz Ruhi Bey
Her insan biraz ölüdür
Biz ki bir bütünün parçalarıyız, biliriz
Her insan biraz ölüdür.
RUHİ BEY
İnsan yaşıyorken özgürdür
Yaklaştım iyice, geliyorum.
KORO
Her insan biraz ölüdür
Biz de biraz ölüyüz.
RUHİ BEY
Ölüler ki bir gün gömülür
İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
İnsan yaşıyorken özgürdür
İnsan
yaşıyorken
özgürdür.
"Körüz çünkü ölüyüz ya da ölüyüz çünkü körüz"
Konusu körlük salgını olan bu kitapta olaylar, en baştan itibaren detaylı bir şekilde başarıyla kurgulanmış, her açıdan düşünülmüş bizi de okudukça, düşünmeye iten bir yanı var. Kitapta böyle bir salgının yaşamı nasıl kötü etkilediğini, psikolojilerin nasıl değiştiğini, koşullara bağlı olarak insanların hangi seviyelere alçalıp yükselebilir olduklarını anlıyoruz çünkü her şey kör, gözlerden sonra duygular, davranışlar ve insanlık...
Kitapta tek eleştirim, bu basımda yer alan iç içe geçmiş eksik, karışık ve hatalı cümleler oldu yine de her şeye rağmen çok akıcı, ilgi çekici, merak uyandırıcı ve okunmaya değer başarılı bir yapıt.
Ve ekleme yapmak isterim ki hayatta her şey başımıza gelebilir tüm hastalıklara yakalanabiliriz mevzu bedensel bir durumdur, insanın kalbi kör olmasın.
Baharın gelmesini, insanların öfkesini çeşitli nesnelere ve canlılara karakter giydirme yapılarak anlatılan şiirleri mevcut. İçlerinde en beğendiğim ise Şikayet. Sayfa 52. Yalnız şiir kitaplarından diğer kitaplar kadar zevk alamadığımı anladığım da bir kitap oldu. Şiir kitapları bana sanki eksik bir şeyler varmış ama o eksik olanı bulamıyorum gibi geliyor.
Şikayet
Hey bre ağalar gelin
Beği şikayet edelim.
Söylen çektiğimiz neden
Yoğu şikayet edelim.
Yollar menzilde kalıyor
Alçaldıkça alçalıyor;
Buluttan rüşvet alıyor
Göğü şikayet edelim.
Fezalar dolusu dert var,
Yalnız köylülerde mert var
Boş yere akıyor sular,
Dağı şikayet edelim.
Turna bağının gülüyüz,
Taşlı dağların yoluyuz,
Göğcelim şimdi ölüyüz
Sağı şikayet edelim.
Ölümü bukadar güzel anlatan kitap görmedim bu kitabı okuyunca hakikati gördüm ölümün ne kadar güzel olduğunu anladım ne yalan söyleyeyim bir an ölmek istedim gerçekten şunu öğrendim aslında biz şimdi ölüyüz öldükten sonra dirilecegiz
183 syf.
6/10 puan verdi
Sayın okurlar eğer bu yazıyı okuyorsanız öldünüz ve gömeniniz yok. Şaka şaka ama öldüğünüz teknik olarak gerçeği yansıtmasada soyutsal olarak bir gerçek. Hadi ama biz bizeyiz. Öldüğünüzü kabul edin ve devam edelim. Ne demiş Benjamin Franklin, "Bazıları yirmi beş yaşında ölür fakat yetmiş beş yaşında gömülür." Öldük işte yaşaya yaşaya gün
Doğu Anadolu Gerçeği
Açıkçası Türk'ü, Kürd'ü, yahudiyi, Ermeni yi bir arada, barış içinde tutan, bu mukaddes topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında doğduğum, yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ve bu ülkenin vatandaşı olan, bu ülkenin ekmeğini yiyen her bireyin aynı güzel duygular barındırmasını vatan görevi görmesi lazımdır. Ailesiz, arkadaşsız, evsiz hatta kimsesiz bu dünya da varlığımızı idame ettirebiliriz. Ancak vatansız kaldığımızda, devletsiz olduğumuzda hepimiz birer ölüyüz. Bu yüzden bizleri bir arada tutan bu kutsal Cumhuriyeti, kutsal Türkiye topraklarını emperyalist güçlerin karar terazisine koymayalım. Türkü kürde, Kürtu Türk'e düşman eden siyasi oyunların bir parçası olmayalım. Kurtuluş Savaşı'nda hepimiz birlikte savaştık, vatan mudafaasında ;ingiliz, Fransız sen Kürt sün sen bizdensin diye sırt sıvazlamadı. Aynı şekilde analarımıza, kız kardeşlerimize tecavüz ettiler, erkleklerimize zulm ettiler, evlerimizi yurtlarimizi talan ettiler. Sen Kürt olduğun, Ermeni olduğun için değil, Türk'ün yurduna yağma eden ingilizin karşısında durduğun için öldürüldün, ayrıştırıldın. Bugün ellerine düşsek bugünde aynı şey yaşanacak. Yaşanmaya, kardeşi kardeşe düşman etmeye devam edilecek .Bu vatan bizim, bu vatan hepimizin. Oyunların kuklası değil, vatan sevdasının kölesi olalım. Birlik olursak kimse topraklarımızı bolemez, kimse topraklarımızda çıkar sağlayamaz!! Gün bugün, gün birlik günü. Doğu Anadolu gerçeği kitabınızı okumanızı öneririm. Az sayfalı bu kitabın içerisinde karanlik oyunları görmemek mümkün değil. Sevgilerimle...
“Günümüzde ölmek zor geliyor, çünkü hayatı anlamlı bir şekilde bitirmek artık mümkün değil. Uygun zamanda ölemeyen, yaşlı olmadan yaşlananlarız. Ölemeyecek kadar canlı, yaşayamayacak kadar ölüyüz.”
Byung-Chul Han
Palyatif Toplum
Palyatif sözcüğü Latince "palto" ve TDK sözlüğünde ise "geçici" anlamlarına denktir. Anlamları itibariyle de sorunu değil belirtileri ortadan kaldıran yüzeysel çözüm olarak tanımlanır. Palyatif toplum ise günümüz toplumdur yazara göre. Sorunun temellerine inmekten ziyade sorunu ve sorunun verdiği duygudan kaçınırlar, üstünü örterler. Acı karşıya olan duyarlılık da bunun bir eseridir. Acı korkusu toplumu sürekli anestezi yönlendirmiştir. Oysa ki acı biz insanların varoluşunun bir göstergesidir. Acı duyabiliyorsak varızdır ve yaşıyoruzdur. Her ne kadar mutluluk insan ruhu için gerekliyse acı da gereklidir. Ama günümüz toplumu acının sesini kesmeye çalışır. Toplum sürekli iyi ruh halini aşılar. Birey acısından kaçınarak, duygularını bastırarak daha da acı bataklığına girer ve kurtulması güçlenir.
Her ne kadar hacim olarak küçük bir eser olsa da her cümlesin üzerinde düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum. İçerik pandemi dönemi ile ilişkilendirilmiş bu da ortaya konulan görüşlerin daha da ciddileştiriyor.
Kitaptan alıntılar:
-"Like" günümüzin imi, hatta ağrı kesicisidir.
- Yapabilmenin hükum sürdüğü aktif toplumda acı çekmenin pasifliğine yer yoktur.
- Düzeltilmesi gereken toplumsal değil kişisel durumlardır.
-Hayatı yaşanır kılan ne varsa hepsini hayatta kalma uğruna seve seve feda ederiz.
-Ödemeyecek kadar canlı ve yaşamayacak kadar ölüyüz.
-Katlanılmaz acıların ödüldür yazmak.
KİTAPLA KALIN :)