Ömer Seyfettin'in kitapları her yerde çocuk kitabı olarak biliniyor, ben de öyle bilirdim haliyle. Ama bu kitabı okuduktan sonra bu kitapların-en azından Bomba kitabının - kesinlikle çocuk kitabı kategorisine alınmaması gerektiğini düşünüyorum.
Kitap bir kaç hikayeden oluşuyor. Gayet akıcı. Ömer seyfettin'in milliyetçilik duyguları, hikayelerinde hissedilebiliyor. En sevdiğim hikaye Miras oldu. İnsanın nefsinin, kişinin elinde olmadan nasıl kişiyi ele geçirdiğini güzel bir şeklide anlatmış bu hikaye.
İnsanın kendi nefsinden nefret etmesi kadar dünyada azap verici bir şey yoktur, sanıyorum! Yıllarca rollerine, yalanlarına aldandığımız bir arkadaştan -adiliğini, alçaklığını sezince- hemen ayrılırız.Aşkta da böyle... Mabut gibi taptığımız vücudun bir lekesini keşfedince birdenbire soğur, hatta ona düşman kesiliriz.Fakat kendimize... Ne yapabiliriz? Hiç! Ahlak telakkisinin ruhumuzda tutuşturduğu "iyilik, doğruluk, güzellik" ideali yavaş yavaş kararır.Bu üç alevli erirsen meşale sönünce artık karanlık bir çöle düşeriz.Hayvanlaşırız.Halbuki hayvanlık ne kederli bir yaşayıştır! Mefhumsuz, gayesiz, muhabbetsiz, mukaddesatsız bir hayat! "İyi" yok, "doğru" yok, "güzel" yok... İşte bugün benim de ruhumdaki ilahi meşale söndü.
Amcası tarafından büyütülen ve mirasının da tek varisi olan bir çocuğun, amcasının mirasını düşünmesi ve bu mirasa bir an önce ulaşabilmek adına hayal ettiği türlü yöntemler ve iç bunalımları konu eden kısa bir öykü.
Kitap hakkındaki yorumuma gelmeden önce yazarı tanımayanlar için biraz bilgi vermek istiyorum.
Türkçülük akımının kurucularından olan Ömer Seyfettin, Genç Kalemler dergisinde yazmış olduğu "Yeni Lisan" adlı makalesi ile adını duyurmuş ve Milli Edebiyat hareketinin öncülerinden biri olmuştur. Hikâyeleriyle milli bilinci uyandırmak
Can yayınları Türk klasiklerini bir araya toplamak için "Miras dizisi" adında bir seri başlatmış. Bu seride bu zamana kadar çok eser yayınlanmış. Hatta eserlerin orjinal metinli ve günümüz Türkçesiyle diye iki ayrı basımları da yapılmış. 21 hikayeden oluşan bir eser olan "Perili Köşk ve Seçme Hikayeler" eserini sizlerle paylaşmak istiyorum değerli dostlarım. Ama öncelikle sizlere Ömer Seyfettin hakkında biraz bilgi aktarmak istiyorum.
Ömer Seyfettin 36 yıllık kısa ömründe yaklaşık olarak 150 hikaye yayınlamış. Şiir, roman, makale, deneme, fıkra, mektup, günlük gibi türde eserler vermesine rağmen, edebiyat tarihimizde hikayenin bağımsız bir edebi tür olarak gelişmesindeki önemli pay ona aittir. Türk kısa hikayeciliğinin kurucu ismidir. Türkçe'nin sadeleştirilmesinin savunucusudur.
Kitaba gelecek olursak kısa kısa hikayelerden oluşan bu kitap sıkılmadan okuyabileceğiniz bir eser. Kitapta "Perili Köşk" hikayesi oldukça güzeldi. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi Ömer Seyfettin'in seçilmiş hikayeleri yanısıra Perili Köşk hikayesi bu eserde bulunmakta. Ben beğendim. Kısa zamanda okunabilecek bir eser, okumanızı tavsiye ederim.
Ömer Seyfettin' in hayatına baktığımızda Balkan Savaşlar' nda subay olarak görev yapan Ömer Seyfettin vatan aşığı, zeki ve ateşli fikirlere sahip bir kişiliktir. Çok genç yaşta aramızdan ayrılsa da bize miras olarak birbirinden eşsiz hikâyeler bıraktı. Askerlik mesleğini bırakarak yazın hayatına atılan Ömer Seyfettin' in "Yeni Lisan" makalesiyle Türk edebiyatında çığır açmıştır. Özellikle Ziya Gökalp ile tanıştıktan sonra "Kızılelma Neresi?" Sorusu hikâyelerinde askerler tarafından atılan naralar ile kendini gösterir. Ömer Seyfettin' in hikâyelerini böyle değerli kılan efsunlu dili ve kıvrak zekâsıdır. Hikâyelerinde oluşturduğu kahramanların basit hikayeleri onun kalemiyle adeta bir efsaneye dönüşür. Keyifli Okumalar Dilerim. Sağlıkla Kalın.
BombaÖmer Seyfettin · Turkuvaz Kitap · 20192,378 okunma