Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler,öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...
Peyami Safa
Peyami Safa
https://1000kitap.com/kitap/kitap--141340
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İllâ ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları. Peyami Safa
Reklam
Ancak Tanrı'ya inanan birçok insanın kafasını kurcalayan sorun Boethius'un da kafasını karıştırıyordu. Tanrı kusursuz olduğu için gerçekleşmiş ve aynı zamanda gerçekleşecek olan her şeyi biliyor olmalıydı. Tanrı'yı “her şeyi bilen” olarak tanımladığımızda bunu kastederiz. Yani eğer Tanrı varsa, bir sonraki dünya kupasını kimin kazanacağını ve
944 öğeden 991 ile 944 arasındakiler gösteriliyor.