Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
·
Puan vermedi
KONUSU: Yedi yaşında öksüz kalan bir çocuğun evlatlık olarak alındığı evin tek çocuğuna karşı duyduğu büyük aşkı.   2.KİTABIN ÖZETİ:    Binbaşı Kenan Eskişehir’de görev yapmaktadır ve rahatsızlığı nedeniyle üç ay izin alıp İstanbul’a gelmiştir. Onun için İstanbul’un ve özellikle çocukluğunun geçtiği Çamlıca’nın önemi büyüktür. Her gün genç
Hıçkırık
HıçkırıkKerime Nadir · Doğan Kitap · 2010533 okunma
Wurzel büyüyen köklerin ve gövdenin sabrıyla başını salladı. Altı dedi Fungle bunun ne olduğunu sormak için ağzını açtı, ama başka bir meşeadam lafını ağzına yıktı. Onaltı dedi köklerden oluşan tahtında oturan ruh. Çemberi oluşturan meşe ruhları, saat yönünde sırayla konuştular Otuzbeş Anbeş Bir Wurzel'de kırkbeş diyerek çemberi tamamladı.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
... hepimizin erkek olduğumuz kalabalık bir grup dta üç dilde konuşuyorduk: İngilizce, Almanca ve Macarca. Birdenbire müstehcenlik ile ilgili karşılaştırmalı bir tartışma patlak verdi ve ortaya ilginç bir durum çıktı. İngilizce'de kullandığımız Her 3 ya da 4 argo cümle karşılığında Almanca'da onaltı, onyedi; Macarca'da ise otuzbeş civarında argo cümle çıkıyordu. Diğer insanların kirli çamaşırlarını bilmek zevklidir, ama son derece yapışkan ve bulaşıcıdır. Bu nedenle onu kendi haline bırakın. Tabii ki savunmacı bir amaçla pek kabul görmeyen terimler üzerinde ustalık kazanmanız da zarar yoktur; böylece bunları bilir ama kullanmazsınız.
Sayfa 129
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Don kişot! Çocukken şöyle der ve gülerdik "Don Kilot". İç dünyamda farklı kapılar açan kitaplardan biridir ve eminim bir çok insanda da olduğu gibi benim hayatımda bu kitabın yeri ok farklı ve önemlidir. Bu kitabı ilk okuduğumda onaltı yaşında idim. İtiraf etmeliyim ki don kişot'un renkli dünyasında dolaşırken pek bir şey anlayamamıştım
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes · Damla Yayınevi · 200622,8bin okunma
Bilim ve din mi? Evet ; ayrılmaz ikili... Biri aklın, diğeri kalbin mihmandarı...
Batı, ilmi bizden aşırıp bilime çevirdi.... İlk kimyevi formülün sahibi Kâşânî'yi; Elementlerin ağırlık ve kütle babası Bîrûnî'yi; Matematik, fizik, kimya, astroloji ve daha birçok pozitif ilimin kurucusu Hayyân'ı, İlm-i simya ve kimyada otorite Zekeriyyâ Râzî'yi janjanlayıp etiket değiştirerek bize sundu. Pascal'a karşılık Hârezmî, Einstein'e Kindî, Hipokrat'a İbn-i Sînâ... Matematikte Hârezmi, Aritmatikte Kâşânî, Geometride Sabitü'l-Kurrâ... Teleskobun mucidi Fazarî... Kopernik'in piri İbnü'ş-Şâtır... Saatlerin kaşifi Fahreddinü's-Sâ'atî... Optikte Haysem, Ölçüde Bîrûnî, Teoride Kindi, İlk doktor Tâif'li Hâris bin Karada, Kan dolaşımını bulan İbnü'n-Nefis... Ve daha niceleri...
Reklam
Âlimlerin ölümü , âlemlerin ölümüdür.O âlimler ki Rasûl'un gökteki yıldızlarıdır.
"İnsan Rabb'ine karşı ne de nankör!" Hz. Musa sırtını döndüğünde halkı, buzağıya taptı. Hz. Dâvûd' dan sonra Câlût'un fesat torununu başa geçirdi İsrailoğulları. Hz. İsa kutsal ekmeğini kardeşlerine bırakıp giderken, içlerinden biri onu ihbar etti. Hz. Muhammed henüz ebedî âlemine göç ederken, velayet münakaşaları aldı başını gitti.
Reklam
Zamana ve mekana mukayyet olamıyor insan.Mekan ne kadar rahmetli ve müşfik anaysa, zaman o denli zalim ve gaddar baba.
"Ömür bir çember gibidir. Sayısız noktanın birleştiği, iç içe kaynaştığı dev bir halka. Yarısı korku, yarısı ümit. Kaybedilenlerle kazanılanların gâh düşman, gâh dostça hüküm sürdüğü ufacık dünya. Ardı ıssız mahşer, sonrası küçük kıyamet. Yüzün kızarmadan Rabb'ine dönebiliyor ve hiçbir fayda gözetmeksizin ondan bir şey talep edebileyorsan ne mutlu sana..."
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.