"Haydi, içinde kalıp duracağınız cehennemin kapılarından girin bakalım! Gerçekten de, kendilerini boş yere büyüklük duygusuna kaptırmış olanların düştüğü durum (o gün) ne kötü olacak!"
(Nahl, 16/29)
Yusuf Karadavi; benim ilmî derinliğine, ufkunun genişliğine, fıkıha olan vukûfiyetine hayran olduğum, severek okuduğum bir âlim. Kendisi ile tanışma kitaplarım farklı olsa da beni asıl hayran bırakan kitapları "Sünneti Anlamada Yöntem" ve "Öncelikler Fıkhı" kitapları olmuştu. Bu durumda elbette o zamanki yaşımın, bilgi
Bir sanatçı öldüğünde yer yerinden oynar, gazete sayfaları ondan bahseden yazılarla dolar taşar. Fakat bir âlim ve ya edebiyatçı ya da büyük bir ilim adamı öldüğünde neredeyse onun ölümünü kimse hissetmez.
Öncelemek. Yani daha önemli olanı daha az önemli olanın önüne geçirmek Karadavi nazarında. Olası bir yanlış anlamanın önüne geçmek lazım. Yazar öncelediği şeyleri söylerken arkada kalanın önemsiz olduğundan dem vurmuyor.Sunduğu örneklerle de görüşlerini destekliyor. Kitabı okuyup örnekleri incelerken şunu sormak gerekti: "Biz bunu böyle
Kitabı Arapçadan Türkçeye çeviren hocamız daha kapsamlı ve anlaşılır olması için kitabın ismini şu şekilde ifade ediyor:
"Dengeli Bir İslam Anlayışının Temel Parametreleri".
Kitaba bu yeni ismiyle bakacak olursak tamda Rabbimizin bizden istediği bir din anlayışının ifade edildiğini görüyoruz.
Uçlarda gezinmeden "vasat bir ümmet" / 'orta yolu takip eden bir ümmet' anlayışı.
Gündelik yaşamımızda nasıl ki önceliklerimiz var ve bunlar yerine ve zamanına göre şekilleniyorsa dini hayatımızda da pek tabi önceliklerimiz olmalı. Olmalı ki detaylarda boğulmadan zamana ve zemine en uygun şekilde ibadet taatimizi yerine getirelim.
Özet mahiyetindeki şu sözü buraya eklemek istiyorum:
"Akıllı, iyiyi kötüden ayırt eden değil,
iki hayrın hangisinin daha hayırlı ve
iki şerrin hangisinin daha şerli olduğunu bilenlerdir."