Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zihinsel düzey bakımından insana en yakın maymun şempanzedir.
288 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
2022/42. Kitap: 1902 Doğumlular. Ernst Glaeser'dan okuduğum ilk kitap. 1902 Doğumlular; 1902 yılında doğan ve I. Dünya Savaşı'nı yaşayan çocuklardan hareketle savaş yıllarının anlatıldığı 288 sayfalık bir romandır. 1902 Doğumlular'da yazar; akran zorbalığı, cinsel kimlik edinimi ve savaş psikolojisini anlatıyor. Aynı coğrafyada yaşayan ve savaş başladığında 12, bittiğinde ise 16 yaşında olan, acı çeken, savaştan çeşitli açılardan etkilenen çocukların hayatı son derece ilgi çekici bir biçimde aktarılmıştır. Kitabın son sayfalarını beğenemesem de yazar tarafından 26 yaşında kaleme alınan bu eserin dönemi bağlamında iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Kitaptan bazı alıntılar: "Ben boş zamanlarımı güzel bir ülkede yaşarım. Kitaplarım bana yeter" (141). "Eskiden tek tek insanlar kötüydü, şimdi ise uluslar" (169). "Kapitalist ne demek? ... Az para harcayıp çok zengin olan azınlık" (241). "Önceden bu kadar çok barut, mermi üretilmeseydi savaş olmazdı. Her şey amacına ulaşmak ister" (242). "Çocukluktaki izlenimler insanı ömrü boyunca etkiler" (243). "İnsan âşık olunca sonsuz zamanı vardır" (270). Tarihî romanlara ilgi duyuyorsanız mutlaka okumalısınız. :)
1902 Doğumlular
1902 DoğumlularErnst Glaeser · Yordam Edebiyat · 2016390 okunma
Reklam
Canlı en iri birey bile yaşama tek hücreyle başlar.
Darwin’in söyleyişiyle güdük organlar “yararsızlığın damgasını apaçık taşıyan”organlardır. Böyle organlar doğada, özellikle yukarı hayvanlarda, çok yaygındır
Sayfa 132 - pdfKitabı okudu
Nuh Tufanı efsanesi
Mezopotamya’daki kazılarda rastlanan kil katmanları, ülkenin büyük taşkınlara uğradığını göstermiştir. Charles Leonard Wooley (1880-1960) Ur’daki kazılarda, toprak yüzünden on iki metre derinde, yaklaşık iki buçuk metre kalınlığında bir kil katmanı bulur. İnsan elinden çıkmış hiçbir nesne izi taşımayan bu katman, çok büyük bir taşkının kalıntısıdır. Utnapiştim’in “Tufandan tanrılar bile korkup göğün en yüksek katına kaçtılar”94 diye anlattığı taşkın o olmalıdır. Anılan kil katmanı İ.Ö. yaklaşık 2800’e tarihlenmiştir. J. Ussher’a göre Nuh Tufanı İ.Ö. 2349’da olmuştur. Böylece Nuh Tufanı söylencesinin Mezopotamya’daki korkunç bir taşkından kaynaklandığı ortaya çıkar. Bu, besbelli çok can almış, yerel bir taşkındır. Yeryüzü büyük âfetler görmüşse de yerbilimin birbiçimlilik ilkesi yürürlükte kalmış ve Darwin’in dediği gibi “dünyayı tümüyle ıssız bırakmış hiçbir tufan olmamıştır.”95
Atın evrimi
Bugünkü atın (Equus caballus) bilinen ilk taşıl atası, yaklaşık 54-38 milyon yıl önce yaşamış Echippus, öbür adıyla Hyracotherium’dur. Orta boy bir köpek iriliğindeki bu otçul hayvan, ön ayaklarının dörder, art ayaklarının üçer toynağının tümüne basarak yürür. At ise her ayağının yalnız bir toynağına basar, orta parmakları ucuna kalkmış durumdadır. Atın evrimi sırasında toynak sayısı azalır, ayak tabanı ortadan kalkar, bacaklar uzar, alt bacaktaki ayrı (bağımsız) kemikler birleşir, vücut ve beyin irileşir, dişlerde birtakım değişiklikler olur ve sonunda, koşmaya olağanüstü uyarlanmış bugünkü biçim ortaya çıkar.
Reklam
488 syf.
·
Puan vermedi
Darwin haklı
Çok önceden okuduğum bir kitap ve gerçekten evrim ile ilgili sorularınız güzelce yanıtlanmış. Maalesef evrim ile ilgili çok yanlış bilgi bulunuyor, bu yüzden bu tür kitapların ülkemizde popüler olması gerek.
Türlerin Kökeni
Türlerin KökeniCharles Darwin · Ginko Bilim Yayınları · 20182,510 okunma
İnsanlar hem benzeşir hem benzeşmez, insanlarda yapının belirli parçaları tektir: Baş, burun, ağız, gövde gibi. Belirli parçalar çifttir: Göz, kulak, kol, bacak gibi. Eller ve ayaklar beşer parmaklıdır. Bütün bu parçalar genel veya ortak biçime uygundur; konumları da bellidir; dolayısıyla bütün insanlar benzeşir. Bununla birlikte, insanları birbirinden ayırt etmekte güçlük çekmeyiz; çünkü yalnız yapılarının genel biçim ve büyüklüğünde değil, parçalarının biçim ve büyüklüğünde de farklar vardır. Örneğin göz biçimi ve rengi; deride kılların dağılışı, sıklığı, biçimi, inceliği ve rengi insandan insana değişir. Parmak izi, koku, ses, yürüyüş, vb. öylesine kişiye özgüdür ki, herhangi bir kimseyi tanımaya biri bile yeter
Sayfa 59 - pdfKitabı okudu
körelmiş organlar
İnsanın sindirim borusunda solucanımsı güdük bir çıkıntı olarak bulunan kör bağırsak (apandis), otçul memelilerde çok uzundur ve sindirimde önemli görevi vardır. İnsanın görünür bir kuyruğu yoktur. Ancak, insan iskeletinde göze çarpıveren kuyruk kemiği (os coccyx), donatıldığı kaslarla birlikte güdük bir kuyruktur.
Darwin’in dedesi de babası da yaradancıdır (deist). Yaradancılığa göre Tanrı yalnızca bir ilk nedendir, evrenin işleyişine karışmaz. Evren kendi yasalarına uyarak işler. Kilise ise her an her şeye karışan bir Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğu savındadır. Demek ki Darwin Ailesinin Kilise ile arası iyi değildir.
346 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.